Kariyerimi İnsan Olmak Üzerine Yaptım

“Nükhet Duru hepimizin en çok sevdiği isimlerden, zaman zaman “İyi Oldu Gelmediğin” şarkısıyla ağladığımız, zaman zaman eskimeyen güzelliğine hayran olduğumuz bir isim.”

GÜZEL sözlerinize çok teşekkür ederim. Zaten o şarkıları, etkilenmeniz ve bazen mutlu, bazen hüzünlü ama hep umutlu hissedebilmeniz için seslendirdim ve devam ediyorum. Sesimle duygularımı yansıtmayı ve hayatı süslemeyi seviyorum ve yaşamımda en iyi yaptığım şey olduğuna inanıyorum.

Tam Zamanında albümünüz birçok müzik türünü bir arada topladı ve yeni bir albüm hazırlığındasınız peki siz son albümünüzü nasıl tanımlıyorsunuz?

 

Albüm, evet, yoğun, farklı ve ağırığı olan bir çalışma oldu. Zaten alışılan ve bekleneni verdik sayılır. Ama şimdi iyi ve özel şarkılar değil, sezonluk şarkılar hızla yerine yerleşiyor. Gerçek şarkılar da zamana yayılıyor. Albüme olan ilgiden ve gidişinden memnunum. Ama yeni projelere de her zaman açığım. Yaşamın kendisi bir deneyim ve “nitelik” faktörü. Bana uyarsa her zaman heyecan duyarım.

Müzikal kariyerinizde ruhunuzu kimler besliyor, en çok kimden etkileniyorsunuz?

Herşeyden önce kariyerimi insan olmak üzerine yaptım. Kelebeğin renkleri, çiçeklerin açıp solması, bir çocuğun kahkahası, yaşlı bir teyzenin tebessümü beni yaşama bağlar ve besler. Ve “MÜZİK” onsuz bir dünyayı düşünemiyorum, ne kadar korkunç bir yer olurdu. Güzel müzik yapan, güzel şarkı söyleyen her sanatçıdan etkilenir, heyecanlanırım.

Sizin kaç yıl önce yaptıklarınızı günümüzde hala yapamıyorlar, müzikal anlamda günümüz şarkıcılarını değerlendirecek olursak nasıl bir ortam görüyorsunuz?

BEN ÖYLE bakmıyorum, sadece şartlar farklı, Bizim zorluğumuz yokluktu ama dünya ölçülerinde üretmeye çalışıyorduk. Adanmış, aşkla, inatla iyinin olması için gayret sarf ediyorduk. Her stüdyo başka bir fakirlikti 4 kanal kayıt yapılıyordu ama herkes birlikte çalıp söylediğinden gerçek ve samimi eserler çıkıyordu.

ŞARKILAR binbir süzgeçten geçerdi, sözü, bestesi, armonik yapısı, tarzı… Şimdi ise varlık içinde yokluk yaşanıyor, şarkının aslı yokken ritimler hazır teknolojiyle süslenip bunun üzerine deyimler sözlüğü ya da sokak dilinden yazılmış espri ve dile dolanacak slogan üretiliyor. Bir mevsimde unutuluyor. En öncelikli şey eğlence. Halbuki yıllarca dinlendikten sonra bile bir şarkı zevk veriyorsa “O” şarkıdır.

Tabii bunun içinde iyi niyetli ve nitelikli üretenleri ayrı tutuyorum. Onları siz de bizde iyi biliyoruz, parlıyorlar “Cem Adrian”

Hepimiz hala “Mahmure”, “Çeribaşı” şarkılarınızı dinlerken bir o yana, bir bu yana sallanmadan duramıyoruz. Peki size en çok eğlendiren, dinlemeye doyamadığınız şarkınız hangisi?

“Mahmure” kendimi bastırmaktan vazgeçtiğim ve saraydaki odalık kızı canlandırdığım ve en eğlendiğim şarkılardan biridir. Resimli Osmanli Tarihi romanından bir alıntı ve gerçek kültür mirasımızın hoş bir motifidir. Yazarı da Turgut Özakman….

Birçok gey hayranınız var ve sizi gerçekten çok seviyorlar, peki sizin eşcinsel camia ile ilişkiniz nasıl, yakın gay arkadaşlarınız, çalışanlarınız var mı?

Ben insana cinsel yönelim ayrımı yapmam. Ama geyler hayatın her dalında çok yetkin ve hayatı güzelleştiren insanlardır. Yetenekli, neşeli vefalı ve yakın yakın dostlarım çok var, birlikte çalıştığım da öyle.

Hiçbir zaman bir Ajda Pekkan ya da Hande Yener gibi olmasa da daha duygusal daha başka bir gay hayran kitleniz var, peki sizce sizin gay hayranlarınızı ayıran en büyük özellik nedir?

Bilmem hiç düşünmedim ama çok yıla yayılan ilişkiler oluşturmasak da tanışmış gibi bir fikir oluşturabiliyor. Beni tanıyınca sevmeleri mümkün. 🙂

Şimdiye kadar pop müzik listelerini sallayan albümleriniz oldu ancak son albümünüzde müzik listeleri pek umrunuzda değil gibi, sadece kendiniz için söylemişsiniz tüm şarkıları biraz anlatabilir misiniz?

Tespit doğru ama eksik, aynı zaman da farkındalığı yükek bir dinleyici kitlesi hedefledik. Her şarkının tortusu, bittikten sonra da kalmalı ve düşündürmeli. Düzenlemeler akustik bir biçimde yenilikleri reddetmeden melodilerin hakkını vermeli kaygılarıyla tartıp iyice inandıktan sonra sunduk.

Aynı zamanda twitter, instagram gibi sosyal medya ağlarında göremiyoruz sizi ama sosyal medyanın olmadığı zamanlar ve şimdiki zamanı karşılaştıracak olursak ünlüler ve hayranları arasında sizce ne gibi değişiklikleri oldu?

Iskalamışsınız 🙂 İkisinde de varım ama üslubum ve duruşum genelde neyse orada da öyle varım, bizlerin hayranından çok anlayıp seveni olur. Çünkü yeni keşfetse bile farkı ayırt etmekte gençlerimiz harika!

Bize özel verdiğiniz röportajla Türkiye’nin ilk gay yaşam dergisi GayMag’i de destekliyorsunuz, ve gay hayranlarınızı da çok seviyorsunuz, peki dünyada eşcinsellerin hayatını kolaylaştırmak için birşeyi değiştirebilseydiniz, neyi değiştirirdiniz?

Önyargıyı…. Bunu bir meseleymiş gibi öğretilmiş duygularla hareket edenleri yani!!

Sizce neden “gay ikonu”sunuz? Eşcinseller sizi neden ikonlaştırmış olabilir?

Dişilik kavramını doğru taşıdığım için ve belirgin bir tarzım olduğu için ve şarkılarımın hümanist bir söylemi olduğu için.

Bir anne olarak, çocuğunuz size eşcinsel olduğunu açıklasa tepkiniz ne olurdu?

Yukarıdaki cevaplarımda belli ediyorum ama, evlat evlattır. Bir ayrım gütmezdim.

Çok özel gay hayranlarınız var ve sizin diğer ikon diye bahsettiğimiz isimlerin dışında çok sağlam bir duruşunuz olduğunu 3-5 yıllık değil, ömür boyu gay ikonluğu ünvanına sahip olduğunuzu söylüyor, siz ne düşünüyorsunuz bu konuda?

Biliyorum ve beni benimsedikleri için şükran doluyum. Çağ depişiyor ve zorluklar ve ifadeler de buna paralel.

Gerçek anlamda ödün vermez mücadele ruhunuz, mücadele anlayışınız sizi siz yapan ve eşcinsel kitle tarafından da sevilmenizi sağlayan, peki sizin için eşcinsellere en uygun olduğunu düşündüğünüz şarkınız hangisi? Sizin de bir “I Will Survive” ınız var mı?

Benim bütün şarkılarım bir başkaldırı, meydan okuma ve direnç argümanı barındırır ve derinliği bütün LGBT’lere uyar.

Röportaj: Fatih Kocatürk
E-Posta: fatih.kocaturk@gaymag.org