Black Swan (2010) Natalie Portman, Kuğu Gölü balesinin başrolüne seçildiğinde, karanlık bir dönüşüm geçiren bir balerini canlandırarak Oscar ödülü almıştı. Ayrıca filmde çılgın bir anne ve saçmalık derecesinde seksi Mila Kunis yer alıyor. Blue Is The Warmest Color (2013) Bu üç saatlik efsane, sizi çarpıcı seks sahneleri içeren lezbiyen romantizminin rüzgarına sürükleyecek. Bound (1996) İki …
Ölmeden Önce İzlemeniz Gereken ’21’ Lezbiyen Filmi
Black Swan (2010)
Natalie Portman, Kuğu Gölü balesinin başrolüne seçildiğinde, karanlık bir dönüşüm geçiren bir balerini canlandırarak Oscar ödülü almıştı. Ayrıca filmde çılgın bir anne ve saçmalık derecesinde seksi Mila Kunis yer alıyor.
Blue Is The Warmest Color (2013)
Bu üç saatlik efsane, sizi çarpıcı seks sahneleri içeren lezbiyen romantizminin rüzgarına sürükleyecek.
Bound (1996)
İki komşu birbirlerine aşık olurlar ve tehlikeli bir gangsterden kaçmaya çalışırlar (yanlarında iki milyon dolar ile).
But Im A Cheerleader (1999)
Klasikleşmiş kült filmlerden olan yapım, ailesi ve arkadaşı lezbiyen olduğundan şüphelendiği için bir gencin rehabilitasyona gönderilmesini konu alıyor. Ayrıca filmde drag queen RuPaul var.
Carol (2015)
Patricia Highsmith’in The Price of Salt (Tuzun Bedeli) kitabı ekrana uyarlandı, 1950’lerin büyüsünde Cate Blanchett ve Rooney Mara aynı yatağı paylaştı.
Chasing Amy (1997)
Aşık olduğu kişinin lezbiyen olduğunu öğrenen düzcinsel çocuğun umutları yıkılır.
Cruel Intentions (1999)
Aşırı zengin üç New York City gencinin arasında geçen bu ikonik aşk üçgeni tarihe geçti. (Sarah Michelle Gellar ve Selma Blair arasındaki çılgın öpüşmenin de bunda büyük bir payı var.)
Heavenly Creatures (1994)
Aşırı korumacı aileleri onları ayırdığı için, iki kız intikam alırlar.
Jack and Diane (2012)
Twilight filminin lezbiyen versiyonu.
Kiss Me (2011)
Ailelerinin nişanlarından sonra, iki kadın birbirlerine delice aşık olur.
Kissing Jessica Stein (2001)
2000’lerin indie-sinemasının erken dönem örneklerinden olan filmin konusu, düzcinsel bir Manhattan kızının gay olması (bir süreliğine).
Monster (2003)
Charlize Theron’a Oscar heykelciğini kazandıran rol. Filmde Theron, tacize uğrayan, aşkı bulan ve cinayet işleyen bir seks işçisi olan Aileen Wuornos’u canlandırıyor.
Mulholland Dr. (2001)
Bu filmde ne olduğunu gerçekten kimse bilmiyor (yönetmen ve senarist David Lynch sağolsun), ama şöhret, Hollywood ve bunların etrafındaki gariplik üzerine fevkalade ilginç bir yorum.
Pariah (2011)
Pariah, aile dinamikleri, arkadaşlıkları ve etiketlemelerin ortasında, kendi kimliğini bulmak için çabalayan Brooklyn’li bir genç kadındır.
Room in Rome (2010)
Lezbiyen tutkusu Roma’yı unutulmayacak bir gecede etkisi altına alıyor.
The Color Purple (1985)
Alice Walker klasiği bu film uyarlamasında Spielberg, ortaya bir şaheser çıkarıyor. Film, Güney Amerika’da yaşayan bir kadının zor hayatını gözler önüne seriyor.
The Hours (2002)
Üç farklı hikaye ve dönem arasındaki mükemmel geçiş. Michael Cunnigham senaryosu sayesinde Virgiana Woolf’un Mrs. Dalloway kitabı, üç kadında çeşitli biçimlerde hayat buluyor.
The Kids Are All Right (2010)
Lezbiyen bir çiftin, sperm donörleriyle tanıştıklarındaki garip dinamikleri ele alıyor.
The Runaways (2010)
Cherie Currie ve Joan Jett hakkındaki sarsıcı biyografik film.
Thelma Louise (1991)
İki yakın arkadaş, kanundan kaçmak için yollara düşüyorlar.
Wild Things (1998)
İki öğrenci lise rehberlik danışmanları tarafından tecavüze uğradığını iddia ettiğinde, unutulmaz bir havuz sahnesi doğuyor.