Elska editörlerinden Liam Campbell, GSN'e verdiği röportajda dergisinin Seul sayısına dair yaşadıkları süreci anlattı. "Dünyanın farklı şehirleri için yaptığımız 22 sayıdan sonra, Seul bizi bir hayli zorladı. Gay katılımcı bulmak imkansıza yakın gibi bir işe dönüştü." "Kelimenin tam anlamı ile yüzlerce erkek ile konuştuk. Çoğu gay olduğunu gizlemek istedi ve vazgeçti. Ailelerinin veya çevrelerinin durumdan haberdar …
Kore’nin Gay Yakışıklıları
Elska editörlerinden Liam Campbell, GSN’e verdiği röportajda dergisinin Seul sayısına dair yaşadıkları süreci anlattı.
“Dünyanın farklı şehirleri için yaptığımız 22 sayıdan sonra, Seul bizi bir hayli zorladı. Gay katılımcı bulmak imkansıza yakın gibi bir işe dönüştü.”
“Kelimenin tam anlamı ile yüzlerce erkek ile konuştuk. Çoğu gay olduğunu gizlemek istedi ve vazgeçti. Ailelerinin veya çevrelerinin durumdan haberdar olmaları ihtimali bile onlar için korkunçtu.”
“Yerel LGBT sanatçılar, aktivistler, drag queenler sağolsun çekimi gerçekleştirmeyi başardık.”
“Bir başka sıkıntı da düşük özgüvendi. “Çirkin” ve “özel olmadığını” düşünen o kadar fazla insanla karşılaştık ki. Kore medyasını takip ediyorsanız ve Kore’deki “mükemmel güzellik” anlayışını biliyorsanız bu çok da sürpriz bir bilgi değil fakat, bu kadar fazla olduğunu tahmin etmiyorduk.”
“Bu, Asya’daki bir şehir için çıkartacağımız dördüncü sayı olacak. Daha öncesinde Tayvan, Japonya ve Hindistan’da bulunmuştuk. Kore için yoğun bir talep vardı. Yine geleceğiz, fakat neresi olduğunu henüz kararlaştırmadık.”
“Bu sayıda yer alan hikayelerden bazıları Elska’da yer almış tüm hikayelerin arasından en iyileri.”
“Uin’in spa masajındaki anısı, Ivan’ın Bach eşliğinde yaptığı mastürbasyon ve daha niceleri. Elska’nın bu sayısı her zamankinden daha çılgın.”
“Seul’deki bir başka problem de, insanların deli gibi çalışması ve buluşmak için oldukça kısıtlı bir zamanlarının olmadı. Bu bizi de etkiledi ve bazı çekimleri gece yapmak zorunda kaldık. Bizim için de bir ilk oldu. Elska’nın yapay ışık ve flaş kullanmaktan uzak bir çizgisi vardır fakat başka şansımız yoktu.”