How I Met Your Mother'ın yıldızı, "Etiketlemeye atlayacak biri değilim," diyor. Harris, "Eşcinsel rolünü oynaması için heteroseksüel bir oyuncuyu seçmenin seksi bir yanı var," diye ekliyor. Eşcinsel rolleri oynayan eşcinsel oyuncuların önemini vurgulayan LGBTİ+ topluluğunun birçok üyesinin aksine, Neil Patrick Harris, sahip olduğu farklı bakış açısını paylaştı. "How I Met Your Mother" oyuncusu şu anda …
Neil Patrick Harris: Heteroseksüel Oyuncuların Eşcinsel Rolleri Oynaması Çok Seksi
How I Met Your Mother’ın yıldızı,
“Etiketlemeye atlayacak biri değilim,” diyor.
Harris,
“Eşcinsel rolünü oynaması için heteroseksüel bir oyuncuyu seçmenin seksi bir yanı var,” diye ekliyor.
Eşcinsel rolleri oynayan eşcinsel oyuncuların önemini vurgulayan LGBTİ+ topluluğunun birçok üyesinin aksine, Neil Patrick Harris, sahip olduğu farklı bakış açısını paylaştı.
“How I Met Your Mother” oyuncusu şu anda 1980’lerde Britanya’da AIDS krizi yaşayan bir grup gencin hayatını anlatan Russell T Davies’in mini dizisi “It’s A Sin” de başrolde.
The Times ile Perşembe günü yayınlanan bir röportajda Harris’e, Davies’in eşcinsel rolleri sadece eşcinsel oyunculara vermek istediği hakkındaki son yorumlarına katılıp katılmadığı soruldu.
Ünlü oyuncu ise,
“Etiketlemeye atlayacak biri değilim. Bir oyuncu olarak, her türlü farklı rol için görünür bir seçenek olabileceğinizi kesinlikle umuyorsunuz. Dokuz yıl (How I Met Your Mother’da) bana hiç benzemeyen bir karakteri oynadım ve rol için en iyi oyuncuyu işe almanın önemli olduğuna inanıyorum.” Dedi.
Onlarca yıllık kariyerinde tüm cinsellik yelpazesinde karakterler canlandıran Harris,
“Eğer çok fazla yatırım yapmaya isteklilerse, heteroseksüel bir oyuncuyu eşcinsel bir rol oynamak için seçmenin seksi bir yanı olduğunu düşünüyorum. Her şeyin yeniliğinden gelen bir gerginlik var.”
“Bunu asla yapmayacağınızı beyan ederek fırsatları kaçırabilirsiniz.”
Harris daha sonra Davies’in “Queer as Folk” da dahil olmak üzere önceki yapımlarının eşcinsel rolleri oynayan heteroseksüel oyunculara nasıl yer verdiğini anlattı ve “seksi erkeklerin bir şeyde başrol olarak davranmasını” görmenin “kendisi için gerçek dönüm noktalarından biri” olduğunu belirtti.
Gelecekte hem gay hem de heteroseksüel rolleri oynama arzusundan söz ederek,
“Yaşadığımız dünyada, bir yönetmen olarak (bir aktörün eşcinsel veya heteroseksüel olmasını) gerçekten talep edemezsiniz. Birinin ne kadar eşcinsel olduğunu kim belirleyebilir ki?”
Harris’in yorumları, Davies’in konuyla ilgili sayısız sözleriyle keskin bir tezat oluşturuyor; ünlü senarist, “özgünlüğün bizi neşeli yerlere götürdüğünde” ısrar etti.
Davies ayrıca eşcinsel rolleri eşcinsel oyuncularla doldurarak yüzlerce yıllık eşitsizliğin intikamını almaya çalıştığını da ekledi.
Yönetmen The Independent’a,
“Kullandığım heteroseksüel oyunculardan çok memnunum. Olağanüstü ve cesur bir iş başardılar. Heteroseksüel bir aktörün yine de gay rolüne adım atması zor. Ama şu anda, olduğumuz yerin orası olduğunu hissediyorum.”
LGBTİ+ karakterlerini canlandıran heteroseksüel oyuncular hakkındaki tartışma, son yıllarda Billy Eichner’dan Dan Levy’ye, kuir sanatçıların kendi hikayelerinin başında olmasını savunurken gittikçe artan bir ilgi gördü.
2018’de Scarlett Johansson, LGBTİ+ topluluğundan tepkiler aldıktan sonra, yaklaşan biyografik “Rub and Tug” da transseksüel bir erkeği oynamayı bıraktı. Daha yakın zamanlarda, James Corden, Netflix’in “The Prom” filminde feminen bir eşcinsel erkeği canlandırdığı için ağır bir şekilde eleştirildi ve birçok LGBTİ+ performansını basmakalıp ve saldırgan olarak değerlendirdi.