http://www.youtube.com/watch?v=bGDbgvqTaxg Şarkıları dillerde olan bir isim Hadise. Aynı zamanda iddialı bir jüri üyesi ve reklam yıldızı. Tüm bunlara rağmen eleştiri oklarının hedefi. Nasıl başa çıktığını merak ettim; tüm eleştirileri bir bir kendisine sordum. Albümün adı “Tavsiye.” Bugüne dek hayatınızda duyduğunuz en iyi tavsiye neydi? Bu soruyu daha önce hiç kimse sormadı. Çok iyi, hiç düşünmemiştim. …
Nerdesin Aşkım’ı Aşk Şarkısı Olarak Söyledim
Şarkıları dillerde olan bir isim Hadise. Aynı zamanda iddialı bir jüri üyesi ve reklam yıldızı. Tüm bunlara rağmen eleştiri oklarının hedefi. Nasıl başa çıktığını merak ettim; tüm eleştirileri bir bir kendisine sordum.
Albümün adı “Tavsiye.” Bugüne dek hayatınızda duyduğunuz en iyi tavsiye neydi?
Bu soruyu daha önce hiç kimse sormadı. Çok iyi, hiç düşünmemiştim. Bana en iyi tavsiye annemden geldi. O da kendi ayaklarımın üzerinde durmam için elimden geleni yapmam gerektiğiydi.
Şarkılarınızda da hep güçlü kadın havası hissediliyor zaten.
Evet, aslında her albümde, her şarkıda bunun için çaba gösteriyorum. Bu albümde biraz daha fazla bu hissi vermek istedim. “Prenses” şarkısı sipariş üzerine yapılmış bir şarkı. “Özgürlüğüme gölgeyi hakaret sayarım” bence müthiş bir cümle. Beni yansıtan, kadınları güçlü gösteren bir şarkı bu. Hüzünlü, ayrılık acısının hissedildiği şarkıları fazla sevmiyorum.
Yaşadığınız olaylar, hissettikleriniz mi size güçlü durmak gerektiğini öğretti?
Küçüklüğümde de böyleydi. Adaletsizlikten nefret ederdim. Okulda, sınıfta bir şey gördüğümde arkasında durup, yumruğumu masaya vuran bir yapım oldu her zaman. Tabii olgunlaştıkça da böyle devam etti. Ülkemizde kadınların ezildiğini gördükçe daha fazla hırslanıyorum. Benim bir kampanyam yok ama kadın sanatçı olarak bu konuları dile getirmem gerektiğini düşünüyorum. Böylelikle buna göre şarkılar seçiyorum. Sadece güzel şarkılar söylemek, güzel klipler çekmek değil amacım. Bununla birlikte bir hikayem olsun istiyorum.
Şarkı sözlerinizin motivasyon kaynağı olduğunu düşünüyor musunuz?
Kesinlikle öyle. Sosyal medyada bir fotoğraf paylaşıyorsun. Sözsüz olmasına rağmen o fotoğraf bile insanlara ilham kaynağı olabiliyor. Bunun üstüne hikayeli bir şey eklediğimde anlamını merak ediyorlar. Her albümümde bir yazı olur önsöz gibi. Orada mutlaka bir hikaye veririm onlara.
Kadınlar için bir sosyal projede yer almayı düşünür müsünüz?
Çok isterim. Bunun için belki de biraz daha tecrübe, biraz daha zamana ihtiyaç olabilir. Elimden geldiği kadar dile getiriyorum zaten. Benim için eğitim çok önemli. En çok rahatsız olduğum şey hala çocukların okula gidememesi. Maddi durumu ne olursa olsun herkesin bir okulda okuyabilmesi gerekiyor bence.
“Prenses” klibinde bir sürü çocuk vardı, kucağınızda bir bebek vardı. Ve halinizden çok memnun görünüyordunuz. Bebek sahibi olma düşüncesi çok mu uzak şimdilik?
Bence evet. Bir şeyleri yapmışsındır, hazırım dersin. Tabii yanında da doğru adam varsa. Kendi durumum için bakarsam şu an imkansız. Daha çok çalışmak istiyorum.
Son zamanlarda çıkan haberler hakkında ne diyeceksiniz; Hakan Baş ile birlikte olduğunuza dair?
Hakan benim çok yakın arkadaşım. Çok severim kendisini. O gün bazı fotoğraflar çekildi. Önümüzdeki günlerde de birlikte zaman geçirebiliriz. Sinemaya gidebiliriz, yemek yiyebiliriz. İyi anlaşıyoruz.
Arkadaşsınız ama zamanla ilişkinizin boyutu değişebilir mi?
Kısmet diyorum. Hayırlısı neyse o olsun.
Yarışmada eşine destek olmaya gelen biri olduğunda gözleriniz parlıyor. Hoşunuza gittiğini hissediyoruz.
Doğru çok etkileniyorum. Bir ilişkide eşine destek olanlar, varlığını hissettirenler beni çok mutlu ediyor. Böyle şeyleri çok romantik buluyorum. O kadar fazla mı belli ediyorum? Doğallığımdan kaynaklanıyor sanırım saklayamıyorum bazı hislerimi. Programda çok duygulanıp ağlayabiliyorum. İnsanları düşünerek hayatımı yaşayamam ki. O an içimden nasıl geliyorsa o şekilde davranıyorum.
“O Ses Türkiye” ile insanlar sizi tanıma şansına sahip oldu. Samimiyetinizi, doğallığınızı gördüler, öyle değil mi?
Aynen öyle. Sahnedeki Hadise bambaşka biri çünkü. Yarışmada ise daha doğal, sohbet havasında oluyorum. Bu açıdan çok doğru bir proje oldu benim adıma. İnsanların sevgisini kazanmak her şeyden önemli. Projede yer alabilirsin ama halk seni beğenmiyorsa o koltukta oturmanın hiçbir değeri olmaz. Ekranda olup giyinirsin, süslenirsin ama önemli olan bunun geri dönüşüdür. Sadece para anlamında değil, manevi anlamda insanların bakış açısı çok önemli.
LGBT yürüyüşünün sloganı “Neredesin Aşkım” sözleri çıkış şarkınızda yer aldı. Klibinizde eşcinselleri anacak ufak bir şey yapmayı hiç düşündünüz mü, yoksa eleştiri almaktan mı çekindiniz?
Hiç kimse kendini dışlanmış hissetmemeli. Şarkıyı ilk duyduğumda bana sadece çok eğlenceli bir aşk şarkısı olarak geldi. Benim için insan insandır. Kimsenin kişisel tercihi beni etkilemez. Neden klipte böyle bir şey yapmamam konusuna gelince de albümün ilk klibi. Uzun zamandır klip çekmedim. Bu yüzden çıkan klibim de beni yansıtmalıydı. Kimse üzerine alınmasın. İnsanlara kötü niyetle yaklaşmam.
Türkiye’nin çok ünlü şarkıcılarından birisiniz. Neden klipte Beyonce’nin dansına benzer bir dans sergilediniz? Çünkü “Zaten kendi ünlü, başka ünlüyü taklit etmesine gerek yok” düşüncesi hakim.
Ben zaten kopyayı sevmeyen bir insanım. Özellikle bunu neden yapayım ki? Demek ki sahneyi çok kaliteli yapıyoruz o yüzden bu kadar tepki uyandırıyor. Ne yaparsam yapayım kıyaslayanlar olacaktır. Yani ben saçımı daha platin yapmayayım mı Lady Gaga’ya benzetmesinler diye? Bir mayo giymeyeyim mi Madonna’ya benzetilmemek için? Herkes aynı şeyi giyebilir. Herkesin tarzı farklıdır. Bunda ne var ki? Nedense bizim ülkemizde saçma bir şekilde büyütülüyor bu konular.
Daha sonraki albümlerinizde eskisi gibi İngilizce şarkı söyleyecek misiniz?
Kesinlikle edeceğim. Hedeflerimden bir tanesi de bu. Çok güzel bir albüm yapmayı planlıyorum.
Yurtdışında da bir şeyler yapma hayaliniz var mı?
Var. O hayallerim hiçbir zaman bitmiyor. İnsanlar bazen neden burada kaldığımı sorguluyorlar. Herkes oturduğu yerden eleştiriyor. Bana biraz zaman versinler. Her şeyi aynı anda yapamam. Doğru bir İngilizce şarkı bekliyor olamaz mıyım sanki? Sabırlı olmak lazım.
Artık bir markasınız. Bu markayı yönetirken aynı zamanda etten, kemikten, kalpten bir insan olmak ne kadar zorluyor sizi?
Bazen zorluyor. Bir yere gitmek istiyorum gidemiyorum mesela. Böyle şeyler var tabii. O zamanlarda bazen sıkılıyorum. “Peruk takıp mı gitsem acaba” diye düşünüyorum. Çünkü ben de insanım, ben de bazen bazı şeyleri isteyebilirim. Yapacak bir şey yok. İşimin çok güzel tarafları var. Onları düşündükçe negatif şeyleri de unutuyorum.
Marka olmak adım adım strateji isteyen bir süreç mi, yoksa şanslı biri misiniz?
Adım adım ilerlemek gerek, zaten birden olmuyor ki! Benim istediğim her şeyden önce sadece işimle ön planda olmak. İsteyerek hiçbir zaman özel hayatımı gözler önüne sermek istemem. Hayalimde hep ismimi güzelce ortaya çıkarmak vardı. Bunun için tabii dikkatli olmak gerekiyor. Doğru ekiple, doğru yöneticilerle çalışmak gerek. Dışarıda gördüğün gazeteciye bakışın bile çok önemli. Belki sevgilinden ayrıldın çok sinirlisin. Fakat karşında kamera gördüğünde bunu unutman gerek. İnsanlar seni öyle görmeyi hiçbir zaman istemezler çünkü. Zor da olsa isyan etmek istemiyorum kesinlikle. Elimizdekilerle mutlu olmayı bilmemiz gerekiyor.
Kilonuzla ilgili neden bu kadar yorum yapılıyor sizce?
Gerçekten bilmiyorum. Kıyafetten vuramayınca saçtan vururlar, sesten vuramayınca kilona takılırlar. Herkes yorum yapabilir.
Kardeşinizin hazırladığı kıyafetlerini giymeniz de eleştiriliyor.
Ortaya güzel bir şeyler çıkarmaya çalışıyoruz. Herkesi mutlu edemeyiz ki zaten. Yorumlara saygı duyuyorum ne diyeyim!
Kaynak: CNN Türk