Sizi Hüngür Hüngür Ağlatacak 10 LGBT Filmi

Kuir olmak harika. Fakat bir o kadar da zor. Problemlerimiz çoğu zaman kimsenin anlayamayacağı kadar eşsiz olabiliyor. Heryerden fırlayan homofobi, transfobi, kadın düşmanlığı ve insanı mutsuz eden detay karşısında bir noktada duygularımızı ifade etmemiz gerekiyor. Filmler bu duyguları boşaltmak, hüngür hüngür ağlamak için harika bahaneler. Biz de sizler için bu harika bahanelerden 10 tanesini sıraladık. …

Kuir olmak harika. Fakat bir o kadar da zor. Problemlerimiz çoğu zaman kimsenin anlayamayacağı kadar eşsiz olabiliyor.

Heryerden fırlayan homofobi, transfobi, kadın düşmanlığı ve insanı mutsuz eden detay karşısında bir noktada duygularımızı ifade etmemiz gerekiyor.

Filmler bu duyguları boşaltmak, hüngür hüngür ağlamak için harika bahaneler.

Biz de sizler için bu harika bahanelerden 10 tanesini sıraladık.

The Normal Heart (2014)

Yönetmenliğini Ryan Murphy’nin yaptığı The Normal Heart, 1980’lerin New York’undaki AIDS salgınını anlatıyor. Tüm zamanların en üzücü LGBT filmi olmaya aday olan yapımda Julia Roberts bir hemşireyi canlandırıyor.

Carol (2015)

1950’lerde çekilen Carol, olgun bir kadının bir başka kadın ile olan yasak aşkını anlatıyor. Baştan sona saf bir drama olan bu filmi, her kuir kadının en az bir kere izlemesi gerekiyor.

Weekend (2011)

Looking’den bildiğimiz Andrew Haigh, yönetmenliğini yaptığı Weekend’de iki eşcinsel erkeğin bir haftalık aşkını anlatıyor. Belgesel-vari bir havaya sahip olan 2011 yapımı film gay romantizmin en güzel örneklerinden biri olabilir.

Moonlight (2016)

Miami’de yaşayan siyahi bir eşcinsel erkeği anlatan film, kendisini tanıma sürecinden geçen herkesin ilham alabileceği bir başyapıt. Öyle ki, Moonlight harika senaryosu ve oyuncu ekibiyle 2017 Oscar ödüllerinde üç Oscar kazanmıştı.

The Danish Girl (2015)

Lili Elbe’nin hikayesinden beyazperdeye transfer olan The Danish Girl, trans bir bireyin hikayesini anlatan en ünlü film olabilir. Filmdeki trans kadını canlandırması için trans olmayan bir oyuncunun seçilmiş olması bazı çevreler tarafından tepki görmüş olsa da, The Danish Girl LGBT filmler listemizin baş köşesini hakediyor.

Call Me By Your Name (2017)

En iyiler en sona saklanır – Call Me By Your Name’in olmadığı bir kuir film listesi de düşünülemez. Kısa bir sürede en sevilen LGBT filmlerinden biri olmayı başaran yapım, kuir aşkı, kalp kırıklığını ve yoğun duyguları anlatılabilecek en saf haliyle aktarıyor.

Pride (2014)

Diğer filmler sizi hüzünden ağlatma potansiyeline sahipken Pride, mutluluktan ağlamanıza neden olabilir. Pride, bir grup lezbiyen ve gay aktivistin İngiltere’deki LGBT algısını nasıl değiştirdiğini anlatıyor.

Rafiki (2018)

Rafiki, eşcinselliğin hala yasak olduğu Kenya’da birbirine çılgınca aşık lezbiyen bir çift olan Kena (Mugatsia) ve Ziki’yi (Munyiva) anlatıyor. Filmin bir garip hikayesi de var: Yayınlandıktan sonra Rafiki, Kenya hükümeti tarafından yasaklanıyor. Fakat yönetmen Wanuri Kahiu hükümete dava açıyor ve filmini dünyaca ünlü Akademi Ödülleri’ne göndermeyi başarıyor. Hükümet, ülkeyi temsil edebilmesi adına filmin yasağını 7 günlüğüne kaldırıyor. Sonrasında ise tekrar yasaklıyor.

Holding the Man (2015)

Timothy Conigrave’nin anılarından esinlenerek çekilen filmde Timothy (Corr) ve John (Stott) arasındaki aşk anlatılıyor. Gay aşıklar, 1970’lerde Avustralya’da birbirine aşık ve birliktelikleri 15 yıl sürüyor. Spoiler vermiş olmayalım, fakat bu yürek burkan hikayeyi izleyip de ağlamayacak bir kişi bile olduğunu düşünmüyoruz.

Love, Simon (2018)

Love, Simon da sizi mutluluktan ağlatabilecek bir başka film. Hollywood’daki büyük film stüdyoları tarafından yapılan ilk LGBT filmi olması sebebiyle ayrı bir anlamı olan Love, Simon daha uzun yıllar konuşulacak – ve daha birçok kişiyi gözyaşlarına boğacak.

Yorumlar

Yorumlar

  1. cerenyorumu:

    Cevapla
    Mayıs 22, 2020

    Bence Love, Simon yerine Brokeback Mountain olmalıydı.. Çok duygusal bir filmdi 😢 Çok ağlatıyor.

Bir Yanıt Bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir