Kuirfobi, kuir bir kişinin çocuklarının ve torunlarının fiziksel görünümünü ve sağlığını genetik olarak değiştirebilir. Ama aynı zamanda iyi haberler de var.. Çok sayıda araştırma, zorbalık ve kuirfobinin LGBTİ+ bireylerin fiziksel sağlığını, duygusal refahını ve sosyal işleyişini nasıl etkilediğini ortaya çıkardı. Ancak devam eden travmanın etkileri üzerine yapılan bilimsel araştırmalar, LGBTİ+ karşıtı ortamların, kuir insanların genetiğini kelimenin …
Araştırma: Zorbalık ve Kuirfobi, LGBTİ+ Bireylerin Genetiğini Değiştiriyor ve Çocuklarını Etkiliyor
Kuirfobi, kuir bir kişinin çocuklarının ve torunlarının fiziksel görünümünü ve sağlığını genetik olarak değiştirebilir. Ama aynı zamanda iyi haberler de var..
Çok sayıda araştırma, zorbalık ve kuirfobinin LGBTİ+ bireylerin fiziksel sağlığını, duygusal refahını ve sosyal işleyişini nasıl etkilediğini ortaya çıkardı. Ancak devam eden travmanın etkileri üzerine yapılan bilimsel araştırmalar, LGBTİ+ karşıtı ortamların, kuir insanların genetiğini kelimenin tam anlamıyla değiştirebileceğini ve sonraki nesiller için çocuklarını etkileyebileceğini gösteriyor.
Bunun nedeni epigenetik denen bir şey. Genetik alanı, bir kişinin DNA’sının (veya genomlarının) yapısını incelerken, epigenetik alanı, bu DNA yapısının bir kişinin vücudunda (fenotipleri) nasıl ifade edildiğini inceler.
Kuir gazeteci Daniel Villarreal’ın açıkladığı gibi, karıncalar epigenetiğin nasıl çalıştığını göstermeye yardımcı olabilir:
“Epigenetik temel olarak benzer genlerin dış koşullara bağlı olarak kendilerini farklı şekillerde ifade edebildiğini belirtir. Örneğin, karıncalar üzerinde yapılan epigenetik araştırmalar, bir karınca kolonisi açsa kraliçenin daha fazla işçi karınca doğuracağını, ancak koloni saldırı altındaysa daha fazla savaşçı karınca doğuracağını göstermiştir.”
“Her iki durumda da karıncaların genetik yapıları (DNA genomları) tamamen aynıdır. Tek fark, nasıl ifade edildikleri (epigenetik fenotipleri) Savaşçı karıncalar daha büyük ve daha saldırgan olurken, işçi karıncalar daha küçük ve yiyecek bulmakta daha iyi olacaklardır.”
Bir kişinin epigenetiği, sağlıklı beslenme, kirlilik, hastalık, yaşlanma ve uyuşturucu kullanımı gibi çok sayıda dış ve çevresel faktörden etkilenebilir. Nihai sonuçlar, bir kişinin fiziksel görünümü, kişiliği, zihinsel sorunları ve hastalıklara duyarlılığı ile ifade edilebilir. Bir kişinin çocuklarında ve torunlarında da bu faktörleri etkileyebilir.
“İlginç bir şekilde kuirfobiye ve zorbalığa maruz kalan LGBTİ+ bireylerim çocukları ve torunları da, bu ve benzer zorluklar yaşamasalar bile aslında yaşadılar. Çünkü bu travmalar ebeveynlerinin epigenetiğini tam anlamıyla değiştirdi ve ebeveynler bu epigenetiği çocuklarına ve çocuklarının çocuklarına aktardı.”
LGBTİ+ karşıtı zorbalık veya toplumsal ayrımcılığın tek bir örneği, bir kişinin epigenetiğini değiştirmeyebilirken, bu tür kötü muameleye tekrar tekrar maruz kalmak kesinlikle değiştirebilir. Sonuçta, kuirfobik damgalama nadiren bir boşlukta olur. Kuir biri bir kez bile ayrımcılığa maruz kaldıysa, açık veya gizlice düzenli olarak LGBTİ+ karşıtı düşmanlıkla karşı karşıya kaldıkları bir ortamda yaşıyor olmaları muhtemeldir.
Psikolojik araştırmacılar, LGBTİ+ bireylerin bazen bilmeden karmaşık travma sonrası stres bozukluğundan muzdarip olabileceğini söylüyor.
Çalışmalar LGBTİ+ karşıtı damgalamanın kuir insanların epigenetiğini nasıl etkilediğini henüz incelememiş olsa da, ilk araştırmalar kesinlikle etkilediğini gösteriyor.
Ama iyi haberlerde var, stresli yaşam deneyimleri kişinin epigenetiğine zarar verdiğinden, olumlu yaşam koşullarının da hasarı onarabileceğini düşünülüyor. Bu nedenle araştırmacılar, “kuşak travmasını” geri almaktan bahsettiklerinde, sadece soyut terimlerle konuşmuyorlar. Destekleyici ruh sağlığı danışmanlığı almak, kaliteli fiziksel sağlık hizmeti almak ve destekleyici ortamlarda yaşamak, sadece kuir bir kişinin hayatını iyileştirmekle kalmıyor aynı zamanda onları takip eden nesillerin hayatlarını da iyileştirebiliyor.