136 Grup, Taliban Kontrolündeki Afganistan’daki LGBTİ+lar İçin Koruma Talebinde Bulundu

LGBTİ+ savunuculuk grubu ILGA, Afganistan’daki kadınların, çocukların, LGBTİ+’ların ve diğer savunmasız kişilerin korunması çağrısında bulunan 130’dan fazla kuruluşa katıldı.

Ortak bir bildiride, gruplar koalisyonu, geçen hafta Taliban’ın ülkeyi ele geçirmesinin ardından insanların haklarının korunması, savunmasız grupların kapsanması ve işler geliştikçe onlara danışılması ve  insani yardım çağrısında bulundu.

Bu hafta ABD ve İngiliz birliklerinin Afganistan’dan çekilmesi ve Taliban’ın başkent Kabil de dahil olmak üzere ülkenin kontrolünü hızla ele geçirmesinin ardından dramatik sahneler yaşandı.

“Tüm insanların haklarına saygı gösterin”

Açık mektupta, ILGA World ve ILGA Asia da dahil olmak üzere 136 kuruluş, Taliban’ın yönetimi devralmasının ardından “insan hakları ve ülkedeki marjinal grupların güvenliği konusunda” endişe duyduklarını söyledi.

We have joined @ILGAASIA and 135 organisations worldwide in calling for the protection of women, children, LGBTIQ and other vulnerable persons in #Afghanistanhttps://t.co/ZmBqDqTamC

— ILGA World (@ILGAWORLD) August 18, 2021

Beş çağrı yapıyorlar: ülkenin anayasası ve insan hakları anlaşmaları kapsamında “tüm insanların haklarına” saygı gösterilmesi; kadınların ve LGBTİ+ bireylerin insan haklarından “siyasi bir barış anlaşması için ödün verilmemesi” ve gelecek tartışmalara bu grupların dahil edilmesi.

Uluslararası toplumu insani yardım sağlamaya ve ülkeleri LGBTİ+ bireylere, kadınlara ve diğer savunmasız gruplara öncelik vererek mültecileri kabul etmeye çağırıyorlar.

Son olarak, Afganistan’da ilgili kuruluşların eksikliği göz önüne alındığında, özellikle LGBTİ+ topluluğuna yardım sağlamaya yardımcı olmak için insanları bağışta bulunmaya ve yardım etmeye çağırdılar.

Kadınların okula veya üniversiteye gitmelerini yasaklayanı ve ülkedeki kadın hakları için on yıllardır kaydedilen ilerlemeyi ortadan kaldıracak bir Şeriat yasasına tabi olduklarına dair raporlara işaret ediyorlar.

Grup, LGBTİ+ kişilerin halihazırda şiddet ve “namus cinayetleri” korkusuyla yaşadığı Afganistan’daki LGBTİ+ kişilerin statüsü konusunda eşit derecede endişe duyuyor ve bunların şimdi hızla artabileceğini söylüyor. Eşcinsel cinsel ilişki tüm Afganistan’da yasa dışı ve ölüm cezası ile cezalandırılabilir.

Temmuz ayında Alman Bild gazetesine konuşan Taliban yargıcı Gül Rahim,

“Eşcinseller için sadece iki ceza olabilir: ya taşlamak ya da üzerine yıkılacak bir duvarın arkasında durmak zorundadır. Duvar 2,5 ila 3 metre yüksekliğinde olmalı.”

Röportajın başka bir yerinde, 38 yaşındaki kadın, başkanlığını yaptığı yakın tarihli bir davayı detaylandırmadan önce, kadınların yalnızca izinle evlerinden çıkmalarına izin verileceğini söyledi.

“Kadınların kamusal yaşama erişimini engellemeyi bırakın”

Açık mektupta ayrıca, Taliban’ın “genel affı” ile ilgili olarak, herhangi bir yönetimin “kadınları ve azınlıkları güçlendirmesi ve insan haklarına ve kanıta dayalı uygulamalara dayanması” gerektiği belirtiliyor.

“Taliban kadınları dahil etmek istiyorsa, öncelikle kadınların kamusal yaşama ve eğitime erişimini engellemeyi bırakmalı ve kadınlara ve azınlıklara yönelik herhangi bir zararı devam ettirmemeli.”

Aynı zamanda uluslararası topluma, özellikle Afganistan’da görev almış olanlara, “siyasi krizin şiddete karşı savunmasız kişileri korurken Afgan halkının kendi kaderini tayin etmesine öncelik veren bir çözüm yoluyla dağıtılmasını sağlamanın” “ahlaki bir yükümlülük” olduğunu hatırlatıyor.

Afganistan’daki duruma başka bir yanıt olarak, bir kitle fonlaması sayfası, ülkenin LGBTİ+ bireyleri için şimdiden 22.000 £ ‘dan fazla para topladı. Fon, Afgan diasporasının Avustralya doğumlu yazarı Bobuq Sayed ve arkadaşları Qais Munhazim, Wazina Zondon ve Ahmad-Bilal Askaryar tarafından kuruldu.

Avustralya’daki Star Observer’a konuşan Sayed şunları söyledi:

“Birçoğu, yirmi yıl önceki Taliban yönetimi altındaki, kadınların okula gitmesine izin verilmediği, müzik ve dansın yasaklandığı ve Hazaraların, LGBT’lerin katledilmesinin yaygın olduğu eski döneme dönmekten korkuyor.”