Uganda Başkanı LGBTİ+ Karşıtı Yasa Tasarısını Reddetti

Cumhurbaşkanı Yoweri Museveni, geçen yıl Uganda parlamentosundan geçen ülkenin “Cinsel Suçlar Yasası”nı imzalamayı reddetti.

17 Ağustos Salı günü, Başkan Yoweri Museveni Cinsel Suçlar Yasasına onay vermeyi reddetti ve şunları söyledi:

“Birçok hüküm gereksiz ve diğer yasalarda zaten sağlanıyor.”

2015’te tanıtılan Cinsel Suçlar Yasası, “cinsel suçlarla ilgili yasaları birleştirmeyi ve cinsel suçların yargılanması sırasında usule ilişkin ve kanıt gereklerini sağlamayı amaçlıyor ve diğerlerinin yanı sıra okullarda vasiler veya öğretmenler tarafından cinsel tacizi kontrol etmek için çeşitli önlemler öneriyor.”

Monitor’e göre mektup, “Muvafakat için 2021 Cinsel Suçlar Yasasını aldım” dedi. Museveni, “cinsel suçlar” başlığı altında sıralanan bir dizi politikaya atıfta bulunarak, “Ancak yasanın gözden geçirilmesi gerekiyor çünkü yasanın halihazırda mevzuatta öngörülmüş birkaç hükmü var” dedi.

Başkan Yardımcısı Anita Among şunları ekledi: “Cumhurbaşkanı, Cinsel Suçlar Yasası ile ilgili olarak [geri döndü].”

Agresif LGBTİ+ karşıtı yasa tasarısı bir engelle karşılaştı ve “fazlalıkları gidermek için” gözden geçirilmek üzere Meclis Hukuk İşleri Komisyonuna geri gönderildi.

Cinsel Suçlar Yasası 2015 yılında masaya yatırıldı ve Birleşmiş Milletler insan hakları şefi ve İnsan Hakları İzleme Örgütü tarafından şiddetle kınandı.

BM, “Rızaya dayalı eşcinsel ilişkilere girmenin cezası ömür boyu hapis yerine 10 yıla indirildi, gerçek şu ki bu tür ilişkiler hala suç sayılıyor” dedi.

“Cinsel yönelimleri ve cinsiyet kimliklerine dayalı olarak insanlara yönelik damgalama, ayrımcılık ve şiddet, ülkede zaten yaygın ve mağdurların kendilerine yönelik herhangi bir saldırıyı bildirmekten çok korktukları göz önüne alındığında, çoğu zaman cezasız kalıyor.’

Açıklamada ayrıca homofobik yasanın tedaviye ihtiyacı olan cinsel azınlıkların güvenliğini nasıl riske atacağı da vurgulandı.

LGBTİ+ topluluğuna karşı daha fazla kısıtlayıcı yasalar koymak, “halk sağlığını baltalamak, insanları temel test ve tedavi için öne çıkmaktan korkmak ve böylece kritik HIV önleme ve tedavi çabalarını etkilemek” riskini daha da artırıyor.

LGBTİ+ karşıtı yasa tasarısının reddedilmesi iyi haber olarak gelse de Uganda eşcinsel ilişkileri suç saymaya devam ediyor ve kültürel olarak LGBTİ+ ideallerine aykırı.

OutRight Action International ayrıca, “Uganda’da, İngiliz sömürge döneminden bu yana, ‘doğal olmayan suçlar’ ile ilgili 145 ve Ceza Yasası’nın ‘uygunsuz uygulamaları’ ile ilgili 148. Cinsel Suçlar Yasası’nın 11. Maddesi, bu mevcut suçu daha da doğrulamaktadır.”

Uganda’ya benzer şekilde Gana da cinsel azınlıklara karşı “devlet destekli ayrımcılık ve şiddet” olarak eleştirilen potansiyel bir LGBTİ+ karşıtı yasa tasarısıyla karşı karşıya.

Gana Parlamentosu’na sunulan tartışmalı yasa tasarısı, “keyfi bir cinsel yönelim veya cinsiyet kimliği standardından sapan herhangi bir kişinin derhal tehlikeli, hasta veya anti-sosyal olarak kabul edileceğini” belirtiyor.

Madrigal-Borloz ve diğer dokuz BM insan hakları uzmanı, tasarının Gana’daki LGBTİ+ topluluklarına sunacağı tehlikeleri ifade etmek için bir mektupla Gana’nın Cenevre’deki BM’deki misyonuna başvurmaya devam etti.

9 Ağustos’ta yayınlanan mektupta “LGBTİ kişilere karşı büyük bir devlet destekli ayrımcılık ve şiddet sistemi oluşturuyor gibi görünen yasa taslağıyla ilgili ciddi endişemizi ifade ediyoruz. Bu haliyle, tasarının Gana’nın uluslararası insan hakları hukuku kapsamındaki yükümlülüklerinin acil ve temel bir ihlalini oluşturduğu görülüyor.” denildi.

Mektup şöyle devam etti: “LGBTİ kişilere karşı büyük ölçüde devlet destekli bir ayrımcılık ve şiddet sistemi oluşturuyor gibi görünen yasa taslağıyla ilgili ciddi endişemizi ifade ediyoruz.”

LGBTİ+ bireyler, eşcinsel seksin üç yıla kadar hapisle cezalandırıldığı Batı Afrika ülkesinde yaygın bir zulümle karşı karşıya. Ancak, yeni ele alınan yasa tasarısında LGBTİ+ olmaktan 5 yıl, LGBTİ+ haklarını desteklemekten ise 10 yıl ceza yer alacak.

2018’de İnsan Hakları İzleme Örgütü, Gana’da LGBTİ+ bireylere yönelik şiddeti ve ayrımcılığı belgeleyen bir rapor yayınladı.

Rapor, eşcinselliğin Ceza Suçları Yasası kapsamında yasaklandığını ortaya çıkardı, ancak yasaların sömürge mirasının bir sonucu olduğuna inanılıyor ve nadiren uygulanıyor.