Young Royals Yıldızları: LGBTİ+ Hayranlarımızı Ölene Kadar Savunacağız! 

Young Royals’ın üçüncü ve son sezonu başladı. Netflix’in sevilen dizisinin hayranları için hem sevindirici hem de kötü haber! Çünkü sevilen dizi bu sezonla final yapacak. 

Out’a verdiği röportajda Prens Wilhelm’i canlandıran Edvin Ryding, karakterinin Simon’a (Omar Rudberg tarafından canlandırılan) olan aşkı ve kraliyet görevleri arasında çelişki yaşadığından bahsediyor.

Ryding: “Önceki iki sezon boyunca hep bu ikilem içindeydik. “İkisini birleştirmek mümkün mü: Simon’a olan aşkı ve gerçekte kim olduğu ile kraliyet sarayının beklentileri ve gelenekleri? Bu ikilemi canlandırmak her zaman en eğlencelisi olmuştur çünkü Wilhelm çok ikilemde kaldı.”

“Bu son sezonda yaşadığını gördüğümüz duygular onun için her zaman var olan şeylerdi. Her zaman kabarcıklar halindeydi ama o bunun farkına varmadı. Ama bu sezon farklı tetikleme noktalarından geçiyor ve bu da o duyguların su yüzüne çıkmasına neden oluyor. Bu sezon onunla oynamak çok keyifliydi.”

Young Royals 3. sezonda, Simon nihayet Wilhelm ile kamuya açık bir ilişki yaşıyor ama bir kraliyet mensubuyla çıkmanın getirdiği tüm sorumlulukların da farkına varıyor. Bu dengeleyici hareket bir aktör için zorlayıcı görünse de, Rudberg tüm bu deneyimi eğlenceli bulduğunu söylüyor. 

“Wilhelm’le birlikte olabilmek için kendini kaybetmemeye çalıştığı bir yolculuktan geçiyordu” diye açıklıyor Rudberg. “En yakın arkadaşları bile ona, ‘Kendini silmenden çok korkuyoruz. Simon, var olmak zorundasın. Sırf bir erkek arkadaşın var diye var olmayı bırakamazsın. Benim için oynaması çok eğlenceli olan da buydu. Acı çektiğini fark etti çünkü Wilhelm’in acı çektiğini ve tüm ailesinin acı çektiğini görüyor… ve bu Simon’ın ailesinin de acı çekmesine neden oluyor çünkü Simon da acı çekiyor. Yani herkes acı çekiyor.”

İyileşmemiz gerektiğini, kendimizi ve ailelerimizi düşünmemiz gerektiğini ve bunun gerçekten işe yaramadığını fark etti” diye ekliyor. “Her ikisi için de sorumluluk almak zorunda kaldı bir bakıma.”

Young Royals’ın sosyal medyada son derece sesli ve tutkulu bir hayran kitlesine sahip olduğu bir sır değil ve bu hayranların çoğu kendilerini LGBTİ+ topluluğunun bir parçası olarak görüyor. Ryding, tüm bu yolculuk boyunca kendileriyle birlikte olan kuir hayranlarına güçlü bir sevgi ve destek mesajı gönderiyor:

“Bu kitlenin birbiriyle ve diziyle bu kadar ilgili ve bağlı olduğunu görmek çok güzel. Sanırım onlara söylemek istediğim şey… bunun böylesine güçlü bir hareket olması ve bu kadar bağlı olmaları, sevginin gücünün ne kadar güçlü olduğunun bir kanıtı.”

“Bu gösterinin LGBTİ+ haklarından ödün verilen ülkelerde başarılı olması da sevginin her zaman kazandığının bir kanıtıdır. Bu yapımın mesajı, ‘Kimsen o olmalısın’. Bu sizin en doğal hakkınız ve biz bunu ölene kadar savunacağız, umarım siz de öyle yaparsınız.”