Mutluluğun ve Aşkın Yanında Bir Diva

Mariah Carey, 1990 yılında yayınladığı ilk stüdyo albümünün çıkış şarkısı “Vision Of Love” ile 5 oktavlık güçlü ve büyüleyici sesini ilk kez duyduğumuzdan beri tüm dünyanın en ünlü kadın şarkıcılarından…

200 milyondan fazla satan ve milenyumun en çok satan kadın şarkıcısı ilan edilen Carey, aynı zamanda 1995 yılının o meşhur Boyz II Men düeti “One Sweet Day” ile 16 hafta 1 numarada kaldığı Billboard Hot 100 tarihinin “En Uzun Süre Zirvede Kalan” şarkısı rekorunu da elinde tutuyor.

Geçtiğimiz 5 yıl içinde ikiz annesi de olan Mariah, 14.stüdyo albümü “Me. I Am Mariah. The Elusive Chanteuse” ile dijital satışlarda ilk üç günde 828 binden fazla satarak, iTunes tarihinin en hızlı satan albümü olarak yepyeni bir rekora daha imza attı. Bugüne kadar tam 18 şarkısı ile Hot 100 1 numarası olan Mariah Carey, aynı zamanda Amerika’nın en çok 1 numara çıkaran kadın şarkıcısı.

32 Billboard Müzik Ödülü, 5 Grammy Ödülü ve 20 Dünya Müzik Ödülü ile sırf ödüllerini, başarılarını yazsak sayfalar taşar o ayrı, ama ayrıca yepyeni albümü ile GayMag ‘e destek vermek isteyerek gerçekleştirdiğimiz röportajı da büyük bir hediye oldu.

Aslında Mariah Carey’nin bir melez olarak eşcinsel hayranlarıyla kurduğu bağ çocukluğuna dayanıyor. Annesinin en yakın arkadaşları olan ve eşcinsel dayılarım dediği bir çift olan Ernie ve Mort’u anlatırken büyük bir keyif aldığı da her halinden belli oluyor…

3 yaşındaki ikizleri Monroe ve Moroccan ‘ın annesi, bir kadın, bir sanatçı ve bir eş olarak Mariah, yeni albümünün sohbetini yaparken eşitlikçi tavrının da bol bol altını çiziyor. Ekibinde ve arkadaşları arasında birçok eşcinsel olan Carey, sadece GayMag için verdiği röportajda “Herkes ne isterse yapabilmeli ve mutluluğunun peşinde olmalı.“ diye ekliyor.

‘Me. I Am Mariah. The Elusive Chanteuse’ albümünüzdeki R&B, hip hop, hatta disko müzikleri bir tarafa, sizce dinleyiciye bir bütün olarak neler hissettiriyor olabilir?

Müziklerimin bir sohbet de açabilmesi hoşuma gider. Sahip olduklarımız müthiş bir güç ama ayrıca herkesin kendi cinselliğine de sahip çıkması gerekiyor. Söz konusu cinsellik olduğunda hala devam eden bir çifte standart var. Erkekler özgür ama kadınlar değil. Ve

bu çok saçma. Geçmişin itaatkarlık ve hassasiyet öğretileri bizleri kurbanlar haline getirmiş. Kadınlarda çok daha fazlası var. Bir iş kadını, bir anne, bir sanatçı ve bir feminist, her ne isterseniz olabilirsiniz ve ayrıca hala cinselliğinize de sahip çıkabilirsiniz. Bu hiçbir tarafın imtiyazı değil…

Peki siz son albümünüzü nasıl duygularla hazırladınız?

Son albümümü kaydederken hastaydım ve çok kötü bir sinüs enfeksiyonu atlatıyordum. Bazı şarkıları birkaç dakikada sadece demo olarak kaydettik ama vokalleri o halde bırakmaya karar verdim. Çoğu şarkı neredeyse bir yıl öylece durdu ve bir daha yeniden demo vokal kaydetmedim. Gerçekten o kusurlar da hoşuma gitti ve orijinal demoları olduğu gibi bıraktım. Normalde geri vokallere ve vokal prodüksiyonuna harcadığım zamanı da müzikleri kusursuz bir hale getirebilmek için harcamış oldum. Sadece müziklerin kaydı için günlerce uğraştık. Bu albümü hazırlarken disiplin, sabır, kontrol, gerçek, risk ve gayretsizlik üstüne çok fazla düşündüm.

Çok uzun zamandır kelebek imajlarıyla yanyana geldiğiniz halde, hayranlarınıza “kuzular” diye hitap etmek nereden çıktı?

Çünkü kuzular gerçekten dünyada bildiğim en masum canlılar. Ve hayranlarım da yine tanıdığım en masum insanlar…

Birçok eşcinsel hayranınız sizin de melez oluşunuzla ilgili kendinizi farklı hissettiğiniz üzerinden bağ kuruyor olabilir; peki sizin aklınıza hangi nedenler geliyor?

Müziklerimi dinleyen farklı profillerde dinleyicilerimin olduğunun kesinlikle bilincindeyim ama her seferinde en kişisel, en samimi ve en iyi albümümü kaydetmek niyetiyle yola çıkıyorum. Neler söylemem ya da nasıl olmam gerektiği üzerine baskı yaratabilecek tüm beklentilerden özgürleşmeye ve sadece kalbimden geçtiği gibi ifade etmeye ihtiyaç duyuyorum. Erkek hakimiyetinde bir dünyada bir kadın olarak, feminist mentalitesi bana çok doğru geliyor ve bu mücadeleyi kişiselleştirmeme de yol gösteriyor… Ama aslında gerçek referansım insan hakları ve eşitliği, sadece kadın ve erkek arasındaki meseleler değil. Dolayısıyla kendilerini bastırılmış azınlıklar olarak gören ya da gerçekten de bastırılan azınlıklara sözlerim ilham ya da güç veriyorsa çok mutlu olurum… Hepimiz aynıyız ve hepimiz aynı şeyleri istiyoruz: mutlu olma hakkı, nasıl olmak istiyorsak öyle olmak ve kimi sevmek istiyorsak onu sevmek.

Çok yakın eşcinsel arkadaşlarınız da var mı?

Elbette var, tasarımcım, asistanım, takımımda dolu lgbt yakınım var. Ayrıca küçük bir kızken annem
çok açık fikirliydi ve çok farklı arkadaşları vardı, dolayısıyla eşcinsel olmak bana hiçbir zaman
yanlış ya da tuhaf görünmedi. En iyi arkadaşları da eşcinsel bir çiftti, Ernie ve Mort, ve aslında beni bir şekilde beraber büyüttüler. Tanıyabileceğiniz en tatlı adamlardı, ve benim şarkılar söylediğim küçük gösterilerimi de hep izlerlerdi. Bugün olsa, sanırım onlara eşcinsel dayılarım denilebilirdi. Bazen kalacak yerimiz olmadığında onlarda kalırdık. Onların evine gideceğimiz zamanlar sabırsızlanırdım çünkü evlerini de çok güzel süslemişlerdi.

Her zaman eşcinsel hayranlarınızı da kucaklayarak konuşuyorsunuz ama hiçbir zaman da müziklerinizde Madonna ya da Gaga gibi direkt bir göndermede bulunmadınız; yoksa bu kimliğin altını aşırı çizmek size de onları ayırmak gibi mi geliyor?

Evet, belki de aramızdaki bağın nedenlerinden biri de bu çünkü dışarıdan bakan bir gözle şarkılar yazıyorum. Bana bayılan dolu eşcinsel hayranım da sadece single olarak yayınladığım şarkıları değil, albümlerdeki hemen her şarkıyı biliyorlar. Farklı hissetmek ve yabancılaşmak üzerine de şarkılarım var, çünkü ben de kendi meselelerimle büyüdüm, melezdim ve paramız yoktu. O şarkılardaki bazı sözler kendini farklı hisseden herkese hitap ediyor olabilir. Benim en ateşli eşcinsel hayranlarımın aslında herkesin çok da bilmediği “Outside” ve “Close My Eyes,” gibi şarkılarımı sevdiklerini de biliyorum ve bu şarkılar onlar için kendi kişisel nedenlerinden marş gibi de oldular.

Mesela Marc Jacob’ın eski erkek arkadaşı Jason Preston ‘ın karnında birkaç yıl önce dövme olarak kocaman benim adım vardı, gördüm ve o da harika bir duyguydu. Kastettiğim , öyle birşey görmek hayret verici ama Jason eğlenceli bir çocuktu ve hoşuma gitti.

Sizce eşcinseller neden özellikle ya sıkı dans remikslerinizi ya da aşk acısı şarkılarınızı çok seviyorlar?
Çünkü eşcinsel profil Gloria Gaynor, Donna Summer, Martha Wash gibi güçlü sesleri seviyor. Aşkları için pişmanlıkları olmayan kadınları dinliyorlar ve Madonna ve Gaga dışında çoğunlukla siyah kadın şarkıcıları seviyorlar.

Magazin basını abartmayı seviyor ve bazen haksızlık ettiği de oluyor; peki sizin hakkınızda bugüne kadar çıkan en büyük yalan ne oldu?

Medya ve dedikoduları gerçekten seviyorum, hakkımda yalan haberler yapmadılar ama bazen abartabiliyorlar yine de şu an pek aklıma gelmiyor.

Bu arada şarkınız ‘My All’ Türkiye’deki en meşhur romantik şarkılarınızdan ama size sahnede söylerken en çok hangi şarkılarınız romantik geliyor?

Hmmm önce bir düşünmem lazım; My Endless love, vision of love, I want to know what love is ve elbette My all…

Listelerde birçok rekorunuz var ama bana öyle geliyor ki bu aralar pek umrunuzda değil gibi; haklıyım?
Albümün çıkışını bir single ya da tipik bir kampanya ile gürültü kopararak yapmamaya karar verdim. Önce sadece hepsini iTunes üzerinden yükleyerek yollayıverdim. Bu bir tür meydan okumanın ilk büyük parçasıydı. Şimdiye kadar hep aynı anda kayıtlara giriyordum, videoklipler çekiyordum, turnede her akşam sahneye çıkıyordum. Bir noktada “Ben ne yapıyorum? “, “Bu kadarı da fazla hırs değil mi?” gibi hissetmeye başladım. Albümün çıktığı gün bile ödüm kopuyordu. Ama ayrıca öğrendim ki bu kadar çok heyecan duyuyorsam, iyi birşeyler de olacak.

Hem instagram hem twitter üzerinden sosyal medyada çok aktifsiniz; peki bir ünlü olarak bugünleri sosyal medya olmadığı günlerle nasıl kıyaslarsınız?

Bu çok doğal bir durum: İnternet kocaman bir arı kovanı ve elbette sevdiklerine sahip çıkmak isteyen hayranlar da iki katına çıktılar. Lady Gaga’nın Little Monsters hayranları gibi, eğer sosyal medyayı nasıl kullanacağınızı bilirseniz çok büyük bir güç. Örneğin albümümün sürpriz yayınlanışından hemen sonra
12 saat içinde yeni albüm hakkında 1.2 million tweet atıldı ve bu en yüksek noktada dakikada 5.300 tweet anlamına geliyor. 3 gün içinde dijitalde 828.773 albüm satışıyla iTunes tarihinin en hızlı albüm satışı da oldu. Bence bunu sosyal medya olmadan başaramazdım.

Türkiye’nin ilk eşcinsel dergisine destek vermek istediniz; sizce dünyada eşcinsellik algısı ile ilgili neler değişmeli?

Bence insanlar sadece aşka saygı göstersinler. Eşcinsel, heteroseksüel, biseksüel fark etmez… Dünyanın heryerinde evlilik eşitliğini sağlayabilmek de isterdim. Eğer iki kişi evlenmek istiyorlarsa , umuyorum ki bu onların hakkı. Herkes ne isterse yapabilmeli ve mutluluğunun peşinde olmalı.

Son olarak; hatırlıyorum daha önce Antalya’ya geldiniz, Türkiye hakkında neler biliyorsunuz?

Türkiye’yi ve erkeklerinizi de gerçekten sevdim. Misafirperverliğiniz de çok hoş ama geldiğimde çok da kalamadım, gelecek sefer daha çok kalmak isterim.