Araştırma: Heteroseksüellerin Cinsel Yönelimleri Zannettiklerinden Daha Akışkan Olabilir
Sydney Üniversitesi’nde yapılan bir araştırma, insanların cinsel yönelimlerinin bu konu hakkında bilgilendirici makaleler okuduktan sonra değişebileceğini ve zannettiğimizden daha akışkan olabileceğini buldu.
Ünlü dergi Nature’s Scientific Reports’ta yayınlanan makale, önemli sayıda heteroseksüel insanın cinsel yönelimlerinde deneyime açık olduklarını ve bahsi geçen iki makaleden birini okuduktan sonra aynı cinsiyetten kişiler ile cinsel deneyimler yaşamaya daha istekli olduklarını bildirdiklerini açıkladı.
“Müdahalelerimizle insanların cinsel yönelimini değiştirdik mi? Kesinlikle hayır. Çalışmamızın baş yazarı Sydney Üniversitesi’nden James Morandini, “Sanırım araştırmamız insanların altta yatan cinsel duygularını nasıl yorumladığını değiştirmiş olabilir” dedi. “Bu, aynı cinsel yönelimlere sahip iki kişinin, cinselliği anlamanın akıcı veya sürekli yollarına maruz kalıp kalmadıklarına bağlı olarak, cinsel yönelimlerini oldukça farklı tanımlayabilecekleri anlamına geliyor.”
Araştırma katılımcılarına sağlanan iki bilgilendirici makaleden biri, insanların yalnızca erkeklere ilgi duyan insanlardan ve yalnızca kadınlara ilgi duyan diğer insanlardan oluşan bir cinsellik yelpazesine girdiğini öne sürdü. Diğeri, birinin cinsel yöneliminin hayatı boyunca değişebileceğini öne süren araştırmayı gösterdi (yani akışkan olabilir).
Yayına göre, çalışmanın katılımcıları çalışmanın başlangıcında kendilerini “hetero” olarak tanımlıyorlardı. Katılımcılar ilk makaleyi okuduktan sonra, kendilerini “%100 heteroseksüel olmayan heteroseksüel” olarak tanımlama olasılıkları yüzde 28 daha yüksekti ve yüzde 19’u “eşcinsel cinsel ilişkilere katılmaya istekli olma” olasılığının daha yüksek olacağını belirtti. Araştırmacılar, makaleyi okuduktan sonra “%100 heteroseksüel olmayan heteroseksüellik” ile özdeşleşenlerin dört kattan fazla arttığını buldu.
Araştırmacılara göre, cinsel yönelimin zamanla daha akışkan olduğu hakkındaki makaleyi okuyanlar da benzer etkiler bildirdi, ancak daha az derecede.
Dar-Nimrod şunları ekledi: “Ancak toplumumuzun bu etiketlere yüklediği sosyal değer düşünüldüğünde, böyle bir değişimin geniş kapsamlı sonuçları olabilir. Aynı zamanda, belirli düzeyde aynı cinsiyetten cinsel çekiciliğin daha önce tahmin edilenden çok daha yaygın olabileceğini öne sürüyor.”