fbpx   .  

Dünyanın İlk Vajina Müzesi Yakında Açılıyor

Penis müzesi var da, vajina müzesi neden olmasın? Florence Schechter’in aklından geçenler, tam olarak böyle.

Dünyanın ilk vajina müzesinin kurucusu Schechter, PinkNews’e çıkış noktası ve hayalleri hakkında röportaj verdi. 

 

“Bu durumun adaletsiz olduğunu düşündüm.”

Bir süredir çeşitli etkinliklerde kamuoyu yoklaması yaptığını söyleyen Schechter, Vajina Müzesi için sonunda Camden’daki Stables Market’te kendine bir yer buldu. 

Schechter’in aşmakta en zorlayan problem ise para. Vajina Müzesi’ni hayata geçirebilmek için 300,000£ gerekiyor. Schechter’in başlattığı bir kampanya ise şu ana kadar sadece 600 kişiden 20,000£ topladı. 

“Camden Market projeye çok sıcak bakıyor ve süreç boyunca çok destekleyiciler. Aslında bana yer teklifini de onlar yaptı. Fakat henüz resmiyete dökemedik çünkü para gerekiyor.”

“Geleneksel yollarla ulaşılabilecek bir miktar söz konusu değil. Çoğu müzenin arkasında zengin birileri oluyor fakat bizdeki durum bu değil. Banka ise seçenek dışı. Cinsellik, cinsiyet veya bunlarla ilgili herhangi bir tema, bankalardan anında ret yemenizle sonuçlanıyor. Bağış toplamaya çalışıyoruz ama onun hızı da belli. “

Kimya mezunu olan Schechter, müzeyi olabilecek en kapsayıcı şekilde kılmak istiyor. Ayrıca kendisi de biseksüel olduğunu belirtiyor.

Müzenin yönetim kurulunu oluştururken LGBT’nin her rengini dahil ettiklerini ekliyor.

“Müzelerin en sık düştüğü hatalardan biri, LGBT bireylerin de insanlık deneyiminin bir parçası olduklarını unutmak.”

Vajina Müzesi’nin ise bu hataya düşmeyeceği ve tarihin tüm önemli LGBT figürlere yer vereceği belirtiliyor.

“Vajinanın utanılacak bir şey olmadığını göstermek istiyorum. LGBT’nin utanılacak bir şey olmadığını göstermek istiyorum. Bu zaten tarih boyunca varolan bir şey.”

Schechter, LGBT tarihine, özellikle trans tarihine dair daha fazla farkındalık geliştirilmesi gerektiğini söylüyor.

“Gönülden istediğim bir şey var ki, tarih boyunca hakkında hiç bir fikrinizin olmadığı transları size gösterebilmek.

Schechter’a göre vajinanın tarihi anlatılırken, insanlığın tarih boyunca uyguladığı ve maruz kaldığı dışlamanın, ötekileştirmenin ve ayrıştırmacılığın görmezden gelinmemesi gerekiyor. 

“Özellikle kadınlara tarih boyunca vücutları nedeniyle ayrımcılık yapılmış. Vajinaları, uterusları nedeniyle. Bebek sahibi olabiliyorlar diye. Ama bu demek değil ki ayrımcılığa maruz kalan başka gruplar yok.”

Kadın haklarını ve trans haklarını iki grubu da kıracak şekilde kullananların sayısı azımsanmayacak kadar fazla olsa da, Schechter Vajina Müzesi’ni pozitif ve diyalog başlatıcı bir yer kılmaya kararlı.

“Kadınların varlıkları trans kadınlar tarafından tehdit edilmiyor. Birbirimizi destekleyebiliriz, birbirimizi anlayabiliriz, neler yaşadığımıza dair empati kurabiliriz.”

“Aynı şekilde trans kadınlar da kadınlar tarafından tehdit edilmiyor. Dünyaya bu şekilde yaklaşmanın çok tehlikeli olduğunu düşünüyorum. Gerçek feminizm tüm kadınları kucaklamalı.”

Schechter, trans dostu tutumu nedeniyle bazı eleştiriler aldığını da söylemeden geçmiyor. Fakat bu kararlı genci kimse yolundan geri döndürebilecek gibi durmuyor. 

“Londra’da trans dostu bir yerin varlığına ihtiyaç olduğunu düşünüyorum. Özellikle son zamanlarda LGBT mekanları bir bir kapatılırken. LGBT dostu yerleri daha çok görmeliyiz.”

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.