GLAAD: LGB’yi Dahil Edici Filmler Zirve Noktasına Ulaştı!

Buna rağmen filmlerde transseksüel temsili az bulunuyor ve çeşitli ten renklerine sahip kuir bireylerin temsili de gün geçtikçe düşüyor.

GLAAD’ın raporuna göre, ekranlarda şimdiye kadar hiç bu kadar fazla LGBTİ+ karakteri olmamıştı.

GLAAD’ın Holywood’daki çeşitliliği ölçen geleneksel rapor kartı ‘Studio Responsibility Index’, 2019’da büyük stüdyolar tarafından yayınlanan filmlerin %18,6’sının (118 stüdyo arasından tam olarak 22 tanesi) lezbiyen, gay, biseksüel ya da transseksüel bireylere filmlerinde yer verdiğini ortaya çıkardı. Bu oran, geçtiğimiz sene %18,2’ydi.

Her ne kadar filmlerde LGB temsili artış gösterse de bu durum, ırksal çeşitlilik için tam tersi oldu. 2019 yapımlarında LGBTİ+ karakterlerinin sadece %34’ü çeşitli ten renklerine sahipti. Bu oran 2017 yılında %57’ydi. 2017’den bu yana çeşitli ten renklerine sahip kuir bireylerin temsilinde büyük bir düşüş gözlendi.

Ayrıca kuir kadınların temsil edilme oranı 2018 yılında %55’ken bu oran, 2019’da %36’ya düştü. Buna rağmen filmlerin %68’lik kısmında eşcinsel erkekler bulunuyordu. Yapımların sadece %14’ü biseksüel karakterlere yer verdi ve üç yıl art arda olmak üzere transseksüel karakterleri temsil etmedi. Ayrıca bu karakterler arasında sadece Lionsgate’in Five Feet Apart’ındaki karakteri Poe’nun engeli vardı.

2018 yılında GLAAD, büyük stüdyolardan, filmlerinde LGBTİ+ temsilini arttırmalarını istedi. LGBTİ+ karakterlerin filmlerde temsil edilme oranının 2021’e kadar %20, 2024’e kadar ise %50 arttırılması istendi. Bu hedeflere 2019 yılında dört stüdyo ulaştı: Paramount Pictures (%33), United Artists Releasing (%29), Lionsgate (%25) ve Walt Disney Studios (%21).

GLAAD’ın başkanı ve CEO’su Sarah Kate Ellis, “Bu yıl filmlerde LGBTİ+ temsilinin artmış olduğunu görsek de film endüstrisinin doğru bir şekilde temsil ediciliği başarabilmesi için hala uzun bir yol gitmesi gerekmektedir,” dedi. “Film stüdyoları günümüz seyircisiyle bağlı kalmak istiyorsa, filmlerde LGBTİ+ kadınların ve çeşitli ten renklerine sahip kuir bireylerin temsilini arttırmalı, trans karakterlere yer vermelidir.”

GLAAD, bu şekilde çeşitli LGBTİ+ karakterlere yer vermesini önerdiği stüdyolara LGBTİ+ karakterlerinin ekran sürelerini de arttırmasını tavsiye etti. GLAAD’ın ‘Eğlence Araştırma ve Analiz’ departmanının yöneticisi Megan Townsend, bu adımları atmanın LGBTİ+ bireyler için faydalı olacağını vurguladı.

Townsend, “Anlamlı LGBTİ+ hikayeleri anlatmak hem doğrudur hem de akıllıca bir iştir. LGBTİ+ bireyler LGBTİ+ temsilinin olduğu filmlere birçok önemli açıdan destek olmaktadır,” dedi. “Nielsen, LGBTİ+ seyircilerin yeni tiyatral yayınlara heteroseksüel seyircilere kıyasla daha fazla ilgi duyduğunu ve etkileşim halinde kaldığını bulmuştur.”