Göz Ardı Edilmiş 850 Transın Yüzü Trafalgar Meydanı’nda Sergilenecek

Trafalgar Meydanı’nın dördüncü kaidesi, 850 trans insanın yüzlerinin dökümlerini içeren bir sanat eserini ağırlayacak.

Sanat eseri için, 850 Improntas (850 Baskı), Meksikalı sanatçı Teresa Margolles, Londra ve ötesinde 850 trans insanın yüzünü gösterecek.

Bahsedilen heykel, çoğu seks işçisi olan ve dünyanın en yüksek profilli kamusal sanat komisyonlarından birini oluşturan “hayatları genellikle göz ardı edilen” insanları vurgulayacak.

Dökümler, savaş esirlerinin kalıntılarını veya kurbanları kurban etmek için kullanılan Mezoamerikan uygarlıklarından bir kafatası rafı olan Tzompantli’yi oluşturmak için dördüncü kaide etrafında düzenlenecek.

Londra’nın hava durumu nedeniyle Margolles, dökümün aşınmasını ve sonunda “bir tür anti-anıt” bırakarak dağılmasını beklediğini söyledi.

Trafalgar Meydanı’nın dördüncü kaidesinde yer alan mevcut sanat eseri, Eylül 2022’ye kadar sergilenecek olan, Heather Phillipson’ın üzerinde kiraz, sinek ve drone bulunan dev bir krem ​​şanti kopyası olan The End’i.

Ardından Samson Kambalu’nun, 1914 yılında Afrika bağımsızlık kahramanı ve vaiz John Chilembwe’nin İngiliz sömürgeci John Chorley ile çekilmiş bir fotoğrafından ilham alan bir heykeli olacak. Heykel, Chilembwe’yi vurgulayacak ve Chorley, Afrikalıların beyazların önünde şapka takmasını yasaklayan bir sömürge kuralına meydan okuyarak şapka takan gerçek boyutunda olacak.

Kambalu ve Margolles’in eserleri, yaklaşık 17.500 kişilik bir halk oylamasının ardından Dördüncü Kaide Görevlendirme Grubu tarafından seçildi.

Grubun başkanı Ekow Eshun, her zamankinden daha fazla halk oyu aldığını söyledi.

“Bu yıl, inanılmaz derecede heyecan verici altı çağdaş sanatçıdan oluşan inanılmaz derecede güçlü bir listeydi” dedi. “Sonuçtan heyecan duyuyorum ve kaide üzerindeki yeni işleri görmeyi dört gözle bekliyorum.”

Margolles’in çalışması, şiddetin toplumsal nedenlerine ve sonuçlarına bakıyor ve genellikle bir etki yaratmaya çalışıyor. Sanatçı, 2009 Venedik Bienali’nde bir Venedik sarayının zeminini çete savaşı kurbanlarının seyreltilmiş kanıyla sildiği bir parçayla Meksika’yı temsil etti.