fbpx   .  

Heteroseksüel Arkadaşınızın Gay-Curious Olduğunu Anlamanın 17 Yolu

Gay-curious (cinsel yöneliminden emin olamama, hemcinsiyle cinsel ilişki deneme isteğinde olma durumu) olan heteroseksüel arkadaşlarınıza biraz sevgiyle yaklaşın. İşte heteroseksüel arkadaşınızın gay-curious olduğuna dair 17 işaret.

Gay pornosu hakkında yapacağınız kısa bir araştırma, heteroseksüel erkeklere olan bu tuhaf takıntımızı ortaya çıkaracaktır. “Heteroseksüel adam takım arkadaşıyla birlikte oluyor”, “hetero arkadaşımızın ilk anal denemesi” ve buna benzer bir sürü şey. Peki bu neden kaynaklanıyor? İçselleştirilmiş homofobi, erkeksilik algısı ya da çocukluk fantezilerimiz, hatta belki de oyun kurucuyla birlikte olmak? Büyük ihtimalle tüm bunların bir karışımı.

Heteroseksüel egemenliği bir gerçek ve yağmacı, öz cezalandırmacı zamanlarda eşcinsel erkeklerin öne çıkmasına sebep oluyor. Ancak bazen bir şeylerden haberdar oluyoruz. Eğer heteroseksüel arkadaşınız gay-curious ise, “heteroseksüel adamın ilk anal denemesi” rüyanız gerçeğe dönebilir. Eşcinsel ve biseksüel erkekler, cinsel yönelimini açıklamaktan korkan kardeşlerimiz konusunda hassastırlar zira çoğumuz en az bir kez onların yaşadığı durumu yaşamışızdır. Yakalanma korkusunu hatırlıyoruz, merak ve şaşkınlığı da, ifşa olma tehlikesini ve kaçamak bakışları da.

Eşcinsel seks ile ilgili sorular soruyorsa.

Birçok heteroseksüel arkadaşımın eşcinsel seks ile ilgili sorduğu teknik sorulara cevap vermişimdir. Seks soruları teranesi arasındayken gözlerindeki o şeytani parıltıyı görüyorum, tutkuyu, başını kaldıran o karanlık hayvanı.

Hangi “gay etiketine” uyacağını soruyorsa.

“Bir otter mı olurdum? Otter olduğunu nasıl anlarsın ki? Eşcinsel adamların böyle değişik etiketler hakkında konuştuğunu duymuştum.”

 

Gay spor salonlarına çok sık uğruyorsa.

Birçok heteroseksüel erkek gay barlara gider, ancak gay spor salonları başkadır. Bir dövme randevumdayken, dövme sanatçımla spor salonlarımız hakkında konuşuyorduk. Kız arkadaşıyla bir gay bara gidermiş ve orada eşcinsel erkekler tarafından kendisiyle flört edilmesini bir iltifat olarak görürmüş. Peki ya gay spor salonları? “Oraya gidemem. Çünkü orada sanki aslan kafesine atılmış bir parça kırmızı et gibi hissediyorum.”

Favori müzik listesinde Britney Spears ve Depeche Mode varsa.

Birinden biri olsa belki. Ama ikisi birden olunca…

Sizin yanınızda (ve muhtemelen diğer eşcinsel erkeklerin yanında) gergin ve tuhaf davranıyorsa.

Sorgulama sürecindeysek ya da cinsel yönelimimiz hakkında şüphelerimiz varsa bizim gibilerleyken, bizi kolayca seçebildikleri için rahatsız olabiliyoruz. Bilirsiniz, eşcinsel ya da biseksüel bir erkek gözlerinize baktığınızda hani. İfşa olma korkusuyla birlikte arada bir akım, bir anlaşma işareti olur.

Eşcinsel olduğumu açıklamadan önce eczacılarla, baristalarla, iş arkadaşlarımla, sınıf arkadaşlarımla ve sayısız çalışanla göz göze geldim ve bir anda cinsel kimliğimi anladılar sanki. Tişörtümde koca harflerle “HOMO” yazıyormuş gibi hissediyordum. Bugün ise o tişörtü kesinlikle giyerim. Bazen genç erkekler bana bakıyor, cafelerde, eğlence parklarında, eczanede, sonra hemen gözlerini deviriyorlar. Anlıyorlar, biliyorum.

Sizinle konuşmaktan zevk alıyor ancak gay barlara adımını bile atmıyorsa.

Çok riskli. Ya biri onu oraya girerken görürse? El aleme ne der değil mi ama?

Size “malum” bakışla bakıyorsa

O malum bakışı bilirsiniz. İskambil oyununuz bittiğinde beliriverir ve kör kütük sarhoşsunuzdur. Diğer arkadaşlarınız içkilerini yenilemeye gitmiştir ve o gözlerinize bakar. Kendini dışa vuramayan eşcinsel insanların gözlerindeki o yorgun, korunmasız bakış. Tam da o anda onu kurtarmak istersiniz. Onu yaşadığı hayattan çekip çıkarmak ve başka bir hayata koymak istersiniz, özgür olabileceği bir hayata. Ama yapamazsınız. Herkesin kendi yolculuğunu tecrübe etmesi gerekir.

Size sarılıyorsa.

Neden bilmiyorum ama heteroseksüel erkekler bana pek sarılmaz. Babam ben daha küçükken sarılıyordu, lisedeki en yakın arkadaşım da. Ama geri kalanlar sadece elimi sıkıyor. Sarılmak samimi bir şeydir, çocuklarınıza ve babalarınıza ayırdığınız bir şey, ailenize ve en yakın kız arkadaşlarınıza. Heteroseksüel bir erkek bana sarılınca gerçekten şaşırıyorum.

Son derece muhafazakâr ve sağ görüşlü bir homofobikse.

Kişinin kendine duyduğu bastırılmış nefret duygusu, birçok hiddetli eşcinsel karşıtı politikacının elindeki çok da gizli olmayan kozdur. Bu his o kadar yaygın ki etrafımda fazla nefret dolu insanlar gördüğüm zaman telefonumla yüzlerini kapatıp, kafası olmayan halini tanıyıp tanıyamadığıma, Hornet profilini çıkarıp çıkaramadığıma bakıyorum.

Siz buluşmalardan, takılmalardan, ilişkilerden bahsederken can kulağıyla sizi dinliyorsa.

Bu tabii yalnızca kibar bir insan olduğu anlamına da gelebilir. “O böyle demiş, şu şöyle demiş” geyiğimiz genelde heteroseksüel erkeklerin sinirini bozar, hatta dürüst olmak gerekirse dinlemeyi düşünen herkesin.

RuPaul’un tüm bölümlerini kaydediyorsa.

Eğer tam anlamıyla bir #TeamSasha üyesiyse, şüpheye yer kalmamış demektir.

Size sürekli bel altı şakalar yapıyorsa.

Şöyle açıklayayım. Kendi tabiriyle heteroseksüel bir arkadaşım, fisting konusunda neredeyse uzman olduğumu duyunca ağzı açık kaldı. Daha çok bilgi almak için beni sorularla daraltmak (daha ziyade cinsellikle ilgili kelime oyunları yapmak) yerine çok da alışılagelmiş olmayan bu seks yöntemimi sürekli tekrarlanan bir şakaya çevirdi. Fisting yapanlar bilir ki fistingle ilgili sayısız espri vardı, birçoğumuz da bunların neredeyse hepsini duymuşuzdur. Hiç üşenmeden tüm esprileri kullandı. Seks şakaları onun için bir “güvenli bölgeydi”, benden daha fazla iç gıdıklayıcı hikâye duyabilmek için onları kullanıyordu. Çok geçmeden ne olup bittiğini anladım: erekte olmuştu. Artık kimse gülmüyordu ama o bu durumu bile şaka konusu etmeye çalışıyordu. Sonunda dayanamayıp dedim ki “Pekala dostum, madem öyle gidip fisting deneyimi yaşa ve nasıl olduğunu gör.”

Hiç mi hiç müstehcen değilse. *

*GÖZ KIRPIŞTIRMALAR

Sürekli baş başa konuşmak istiyorsa (seksle ilgili, ilişkilerle ilgili, vs. konularda) ve başka kimseyi yanınızda istemiyorsa.

Sırlarımızı onları gizlemek için kullandığımız yollarla ele veririz. Bu, arkadaşınızın gay-curious olduğunu anlamanın en bariz ve en önemli işaretlerinden biri. Bu durum sizi sırdaş konumuna sokuyor. Onu dinleyin, ona rahatça konuşabildiğiniz şeylerden bahsedin ve onu köşeye kıstırmadan sizinle dürüstçe konuşmaya teşvik edin. Konuşmada o aşamaya geldiğinizi zaten fark edersiniz. Kendini ifşa etmesini istemeyin çünkü henüz o aşamaya gelmediniz. Onun yerine arkadaşınıza “eşcinsel adamlar” ya da “eşcinsel bir arkadaş” gibi konulardan konuşabileceği bir platform sunun.

Sizinle yakın temasta bulunuyorsa.

Keşke size “heteroseksüel” ve “heteroseksüel olmayan” arasındaki fiziksel samimiyetin sınırları nerede başlar nerede biter söyleyebilsem. Ancak böyle bir şeyin olduğunu varsaymak bile cinsel kimlikler arasında gerçek olmayan bir çizginin olduğunu kabul etmek olur. Vücutlarımız hiçbir şeyi diğerine tercih etmez.

Kinsey ve diğer seksolojistlerin de açıkladığı gibi, cinsellik akışkandır ve bir ölçüde seyreder. Onu “gay”, “heteroseksüel” ya da “biseksüel” gibi kalıplara sokmaya çalışmak kafa karıştırıcı ve gerçekdışı bir olaydır. Onun yerine, fiziksel temas, cinsel uyarıcılar ve dokunma gibi ölçülebilen şeyleri ölçmek daha kolaydır.

Eğer olan olduysa ve koltukta yanınızda yatıyor, size doğru yaklaşıyorsa elinizi omuzlarına koyun. Buna “işaretleyici” dokunuş diyorum. 12 yaşınızdayken babanız sizi biriyle tanıştıracağı zaman elini omzunuza koyar. Eski erkek arkadaşlarım kötü zamanlar geçirdiğinde elimi omuzlarına koyarım. Bu bir çeşit anne babalık içgüdüsü gibidir, “Yanındayım, bak buradayım, her şey düzelecek.” der gibi yani.

Ne tür pornolar izlediğinizi soruyorsa.

Sanki gay pornosu senaryosu gibi oldu ama birçok “heteroseksüel-eşcinsel” yakınlaşması porno aracılığı ile yaşanıyor. Kankalarınızla porno izlersiniz ve birden kendinizi beraber mastürbasyon yaparken bulursunuz.

Heteroseksüel bir arkadaşınız gay-curious ise birlikte Kink.com’un videolarını izlemenizi pek önermem. Genelde gay-curious arkadaşlarımı çoğumuzun başladığı yer olan Xtube.com gibi sitelere yönlendiririm ve bırakırım kendi keşfetsin. Eğer daha özel bir öneri isterse ona kendi favorim olan Treasure Island Media’yı tavsiye ederim.

Aktif mi pasif mi olduğunuzu soruyorsa.

Heteroseksüel erkekler genelde bizim hep pasif olduğumuzu düşünürler. Halk arasında eşcinsel erkeklerin arkadan aldığına dair saçma bir efsane dolaşıyor. Eşcinsel deneyimlere açık olan erkekler bu konuda genelde daha bilgilidirler bazen size hangi yöne eğildiğinizi sorarlar. Bunu bariz bir sinyal olarak görüyorum, ama belki de sadece bana öyle geliyor. Kararsızlık aşamasındayken genelde aktiftim çünkü pasif olmak “aşırı gay” geliyordu ve utanıyorum. Tecrübelerimi baz alıp onları düşündüğüm zaman diğer gay/bi-curious erkeklerin de aynını yaptıklarını varsayıyorum. Arzu denen o karanlık hayvan kafasını kaldırıyor.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.