Biseksüelliğin reddedilmesi ana akım medyada hep popüler bir mesele olmuştur. Biseksüellik ister yok sayılsın ister yanlış gösterilsin ya da isterse hiç dahil edilmesin, konu beyazperde olunca önemli bir temsil eksikliğinin olduğu açık. Ancak 2019'da yayınlanan The Favourite, sadece biseksüel filmlerin de geniş kitlelerce sevilebileceğini göstermekle kalmadı, aynı zamanda temsil edilmenin önemini de gösterdi. Bu yüzden …
İzlemeniz Gereken 4 Başarılı Biseksüel Filmi
Biseksüelliğin reddedilmesi ana akım medyada hep popüler bir mesele olmuştur. Biseksüellik ister yok sayılsın ister yanlış gösterilsin ya da isterse hiç dahil edilmesin, konu beyazperde olunca önemli bir temsil eksikliğinin olduğu açık.
Ancak 2019’da yayınlanan The Favourite, sadece biseksüel filmlerin de geniş kitlelerce sevilebileceğini göstermekle kalmadı, aynı zamanda temsil edilmenin önemini de gösterdi.
Bu yüzden The Favourite’ın başarısına giden yoldaki taşları döşeyen bazı biseksüel filmlerinden bir liste oluşturduk. Kaçını izlediniz?
Atomic Blonde (2017)
Oyuncular: Charlize Theron, James McAvoy, John Goodman
Eğer sarışınların gerçekten de daha fazla eğlenip eğlenmediğini merak ediyorsanız, daha fazla kafa yormayın. Çünkü bu aksiyon dolu gerilim filminde Charlize Theron öyle olduğunu kanıtlıyor. 1989’da Berlin duvarının tarihe karıştığı dönemde geçen filmde, Charlize Theron Lorraine Broughton isminde, hem KGB hem de MI6 ajanlarının ismini içeren bir listeyi ele geçirmek için Berlin’e gönderilen yüksek rütbeli bir MI6 ajanını canlandırıyor. Broughton James McAvoy tarafından canlandırılan ikinci ana karakter David Percival’la bağlantıya geçiyor. Ancak bütün çatışmaların ve tereddütlerin arasına, Theron’un karakteri Sofia Boutella tarafından canlandırılan başka bir MI6 ajanı Delphine’le bir sevişme sahnesini de sığdırmayı başarıyor. Film, kadın başrolün erkek baş karaktere âşık olduğu kalıpların dışına çıkıyor. Ayrıca Theron’un yeterince havalı olduğunu düşünmüyorsanız, oyuncunun filmin yapımcılarından biri olduğunu ve söylentilere göre ikincinin üzerinde çalıştığını da ekleyelim.
Colette (2018)
Oyuncular: Keira Knightley, Fiona Shaw, Dominic West
Keira Knightley’nin oynadığı bir biyografi filmi izlemeye değerdir. Ancak Knightley’nin biseksüel bir yazarı oynadığı bir biyografi filmi kesinlikle izlenmelidir. Colette, Kuzey Fransalı bir genç kadın olan Sidonie-Gabrielle Colette’in hikayesini konu alıyor. 19. Yüzyılda geçen filmde, Colette romanlarını yazması için hayalet yazarlar tuttuğu için ‘edebi girişimci’ dediği kocası Willy’yle birlikte Paris’e taşınıyor. Dar bir zamanda, Willy Colette’ten okul günleriyle ilgili bir roman yazmasını rica ediyor ve kendi adı altında yayınlıyor. Film, kitabının yayınlanmasından sonra Colette’in kimliğini keşfetmesini ve Denise Gough tarafından canlandırılan Fransız sosyete üyesi Missy’yle yaşadığı ilişkiyi ekrana taşıyor. Eleştirmenlerse Knightley’nin filmde şu ana kadarki en iyi performansını sergilediğini söylüyor.
The Girl With The Dragon Tattoo (2011)
Oyuncular: Daniel Craig, Rooney Mara, Christopher Plummer
Bir cinayet filmi olan ‘The Girl With The Dragon Tattoo’da Daniel Craig James Bond takımını çıkarıp, Mikael Blomkvist isimli bir finansçıyı canladırmak için şapkasını takıyor. Kırk yaşındaki Harriet Vagner’in cinayetini araştırması onun yolunu Rooney Mara tarafından canlandırılan Lisbeth Salander’la kesiştiriyor. Salander sadece hackerlik becerileri yüzünden değil kadınlar ve erkeklerle olan ilişkileri nedeniyle de bir bilmece olarak kabul ediliyor.
The History Boys (2006)
Oyuncular: Richard Griffiths, Frances de la Tour, Clive Merrison, Dominic Cooper, James Corden, Russell Tovey
Alan Bennett’ın çok sevilen oyununa dayanan film, karizmatik ve azılı erkeklerden oluşan bir sınıfa ve onların Oxbridge’e girme yolculuklarına odaklanıyor. Film boyunca hem çocukların akademik kriterlere uymaya çalışma yolculuklarına, hem de kendilerini anlama çabalarına şahit oluyoruz. Samuel Barnett’in canlandırdığı Posner karakteri eşcinselliğiyle mücadele ederken, Dominic Cooper tarafından canlandırılan Dakin’se yeni bir hocanın gelişiyle biseksüellikle haşır neşir oluyor. Bennett’ın cümlesi ‘bilginin aktarımı erotik bir eylemdir’in de özetlediği şekilde film, cinsellik ve bilginin akışkanlığının adeta bir ispatı.