Kristen Stewart, Bir “Eşcinsel Hayalet Avı Reality Şovu” İle Ekranlara Dönüyor

2021 eşcinsel haberleri tahminlerinizde tuhaf bir hayalet avı reality şovunuz varsa, heyecanlanmanın zamanı geldi, çünkü görünüşe göre Kristen Stewart böyle bir program konsepti üzerinde çalışıyor. The New Yorker ile konuşan, Spencer filmi için ikonik Prenses Diana rolünü canlandıran Stewart bir sonraki heyecan verici ve şaşırtıcı planlarından bahsetti. Az önce bahsettiğimiz kuir hayalet avı reality şovu …

2021 eşcinsel haberleri tahminlerinizde tuhaf bir hayalet avı reality şovunuz varsa, heyecanlanmanın zamanı geldi, çünkü görünüşe göre Kristen Stewart böyle bir program konsepti üzerinde çalışıyor.

The New Yorker ile konuşan, Spencer filmi için ikonik Prenses Diana rolünü canlandıran Stewart bir sonraki heyecan verici ve şaşırtıcı planlarından bahsetti. Az önce bahsettiğimiz kuir hayalet avı reality şovu dahil. Stewart hala geliştirme aşamasında olan proje üzerinde bir arkadaşıyla birlikte çalıştığını açıkladı. Stewart, bunu yüksek estetiğe sahip “kuir bir alanda paranormal bir boğuşma” olarak nitelendirdi.

“Eşcinseller güzel şeyleri sever. Yani zengin bir içerik hedefliyoruz” diye sözlerine devam etti.

Eşcinsel hayalet avı serisi kesinlikle hayal gücümüzü ele geçirmiş olsa da, Stewart’ın eşcinsellerin kalplerini gümleten tek projesi olmaktan çok uzak. Zaten yönetmen David Cronenberg ile Geleceğin Suçlarını filme alan Stewart, Léa Seydoux ve Viggo Mortensen ile birlikte oynayacak ve projeyle ilgili ayrıntılar büyük ölçüde gizli olsa da, Mortensen daha önce GQ’ya ikonik korku yönetmeninin bu proje ile köklerine geri döndürdüğünü söyledi.

Stewart ayrıca, bir kuir aşk hikayesi olduğunu söylediği, başrol oyuncusu Steven Yeun ile Love Me’yi çekmeye başlamak üzere. Kulağa çok tuhaf gelen bir konusu var bu projenin, çünkü bilgisayarların birbirine aşık olmasını konu alıyor ve Stweart’ın açıklamasına göre makinelerin: “her cinsiyet ve ırka göre değişip dönüşüyor ve yönelim diye bir şey yok, sadece insanlık var.”

Bu onu meşgul etmeye yetmemiş gibi görünen Stewart, yönetmen olarak ilk uzun metrajlı filmi için çok çalıştığını da paylaştı. Lidia Yuknavitch’in anısına dayanan The Chronology of Water’ı uyarlıyor. “Belli bir tür tabuyu kutluyor,” dedi, “Utanç kendini kadınlarda cinsel olarak gösterir. Utandığını ve kendinden nefret ettiğini kabul etmesi, ama aynı zamanda onu gerçekten tahrik etmesi, tamamen ataerkil bir toplumda bu bedende kadın olmakla sahip olduğumuz gerçekten zor ve karmaşık ilişkilerden biri.” Anı, Yuknavitch’i hem erkek hem de kadın aşıkların yer aldığı karmaşık aşk hayatı boyunca takip ediyor.

Özetle tek bir gerçek var ki, bahsedilenlerin hepsini görmek için sabırsızlanıyoruz.

Yorumlar

Bir Yanıt Bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir