LGBT dünyasının önde gelen dergilerinden Attitude yazarı Owen Jones, homofobi ile transfobinin benzer davranış kalıpları olduğunu düşünüyor.
Owen Jones
Owen, geçtiğimiz haftalarda paylaştığı yazısında sohbet ettiği bir gençten esinlendiğini belirtiyor.
“Müslüman bir evde büyüyen bu genç adam, anti-İslam propagandaya her fırsatta karşı çıkmış ve bu sayede ev halkının ‘gay’lik konusundaki yargılarına meydan okumuş.”
Günümüzde Müslümanlar saldırı altında.
Dünyanın en güçlü konumundaki adam Müslümanları bariz bir şekilde ötekileştiriyor ve hatta ABD’ye girmelerine engel olmak istiyor. Avrupa’da muhafazakarlar gün geçtikçe güçleniyor ve günah keçisi olarak şimdi Müslümanları bellediler.
Jones, LGBT topluluğunda da Müslümanlara benzer şekilde davranıldığını düşünüyor.
Medya ilk fırsatta bizi de stereotipleştirmiyor mu? Bizi sapkın yaratıklarmış gibi lanse edip, topluma tehdit oluşturuyor muşuz gibi bir tablo yaratılmıyor mu? Hepimizi etkileyecek şekilde genellemeler yapmak için birileri fırsat kollamıyor mu?”
Bugün medya sistematik bir şekilde Müslümanları hedef alıyor ve herkesi terörist olarak yaftalamaya dünden meraklı. İslamofobik dil kol geziyor ve insanları incitecek bir çok olay polise intikal etmiyor.
Sokaklarda bize bağırıldığında üzülmüyor muyuz? Tehdit edildiğimizde, tehdit olarak algılandığımız da, olmadığımız sıfatlar ile anıldığımızda…
Politikacıların rant oyununa ve ikiyüzlü tavırlarına yeterince alet olduk. Boris Johnson’un başörtülü kadınları “mektup kutusu”na benzetmesinden dem vuran Jones devam ediyor.
Dünyaya ve topluma dair deneyimlerimiz o kadar benzer ki. Korku, nefret, mağduriyet. Bizleri dövmek için sıraya girecek tipler, eminim ki Müslümanlara da saldırmak isteyecektir.
Müslümanlar bizim hakkımızı neden savunmuyor diye düşünebilirsiniz. Orayı da zehirleyen faktörler var ve kimse kendi toplumu, kendi insanı bildikleri tarafından dışlanmayı riske etmek istemez. ‘Birimiz hepimiz, hepimiz birimiz için’i diyebiliyorsak, demeliyiz.
Londra’nın valisi Sadiq Khan Müslüman ve LGBT haklarını savunuyor. Önyargılardan yeterince nasibimizi aldık. Artık bazı şeyleri değiştirelim.
Sesimizi çıkartarak ve duruşumuzu koruyarak değişim yaratabiliriz. Hepimiz aynı gemideyiz.
GMag LGBTİ+lar için benzersiz bir formüle sahip. Modadan sanata, sağlıktan ilişkilere, spordan teknoloji, yeme içmeden çarpıcı röportajlara gökkuşağının altında, gökkuşağının ışıltılı yönlerini kendine has yorumuyla GMag okurlarıyla buluşturuyor.
GMag Haziran 2014’den beri yayınlanıyor. Gey ve lezbiyen camiasının en önemli online dergilerinden olan GMag çekimleri, muzip dili, yazarları, fotoğrafçıları ile rakiplerinin arasında öne çıkarak dünyalı çizgisiyle Türk gey ve lezbiyen dünyasının değerlerini ve hayallerini buluşturuyor.
