Netflix ve Youtube’da İzleyebileceğiniz En İyi Trans Konulu Filmler

Biseksüel bir trans erkek olan Stephan Kyriacou ve panseksüel Cara Buchanan, en beğendikleri trans konulu filmleri paylaştılar.

Stephan, “Doğdukları cinsiyetle hayatına devam eden aktörlerin trans rollerini canlandırdıkları filmleri de dahil ettik. Eski olsalar bile ‘perte çıkmamış’ bir sürü film var, onları saymazsak tam anlamıyla güzel bir liste olmayacağını düşündük” dedi. Cara ise, “Eğer film eski bir filmse, bir nevi minnettar olmalısınız. Günümüze kadar favoriler arasında kalmayı başarmış bir yapıt demektir” şeklinde ekleme yaptı.

1) Boys Don’t Cry

1999 yapımı bu biyografik film, Brandon Teena’nın hikayesini anlatan bir drama filmi. Amerikalı trans bir çocuğu anlatan filmin başrolünde Oscar ödüllü Hillary Swank var.

Stephan, “Trans olduğumu bilmeden önce bile bu filmi izleyince ağzım açık kalmıştı” dedi.

“Trans bireylerin nelerle mücadele ettiğini çok doğru bir şekilde anlattığını düşünüyorum. Bu filme yönelik yapılabilecek en büyük eleştiri, başrolün kadın olarak doğan ve kadın olarak hayatına devam eden biri tarafından canlandırılması olabilir.

“Ama filmin yapım yılını da hesaba katarsak oldukça etkileyici olduğunu düşünüyorum. Bu kişiye konuşma ve kendi fikirlerini belirtme şansının verilmesi harika bir şey.”

2) Transfinite

2019 yapımı bu bağımsız film, kendini ikili cinsiyet kalıbının dışında olarak belirten Hintli film yapımcısı Neelu Bhuman tarafından yönetildi.

Bilimkurgu türündeki film, bağımsız 7 farklı kısa hikâyenin bir araya gelmesiyle oluşuyor. Farklı kültürlerden gelen doğaüstü güçlere sahip LGBT’ler güçlerini, korumak, sevmek, öğretmek, dövüşmek ve gelişmek amacıyla kullanıyorlar.

Cara, “Çok ilginç bir filmdi. Ne olduğuna dair pek bir fikrim yoktu ama bayıldım” şeklinde bir yorumda bulundu.

3) Brace

Trans film yapımcısı Jake Graf tarafından yazılan ve başrolü oynanan bu kısa filmi Youtube üzerinden izleyebilirsiniz.

Film, 2 trans erkeğin birbirlerinin trans olduğunu fark etmeden tanışmalarının hikayesini anlatıyor. Stephan, “Film, çok fazla içselleşmiş transfobiklik içeriyor. Kendinizi ilişkilendirebileceğiniz gerçek bir durum” yorumunu ekledi.

4) Paris is Burning

Bu tartışmalı belgesel, POSE ve RuPaul’s Drag Race’deki dikkat çekici laflardan ilham almış “ballroom” kültürünü bizlere yansıtıyor.

Cara, “Filmi izlemeden önce trans bir birey olmanın nasıl bir şey olduğunu bilmiyordum. Gerçekten gözlerim açıldı diyebilirim” dedi.

5) Boy Meets Girl

Bu film, trans filmleri arasında romantik komedi türünde olması sebebiyle nadir rastlanır filmlerden diyebiliriz. Aynı zamanda da mutlu sonla bitiyor.

Ana karakter Ricky, ABD’nin Kentucky eyaletinde yaşayan trans bir kadın. Aşkı arıyor ve bir kıza tutuluyor. Cara, “Ricky komik, kaba ve çevresindekileri pek de sallamayan biri. Kendisine kesinlikle hayran oldum” dedi.

6) Ma Vie en Rose

Ma Vie en Rose ya da diğer adıyla My Life in Pink, 90lardan kalma bir Belçika filmi. Filmde genç bir çocuk Ludovic’in, toplumu tarafından “kız olmayı isteyen bir erkek” olarak görülmesinin hikayesini anlatıyor.

Cara, “Bir sahnede Ludovic’in annesinin makyaj malzemeleriyle oynamasını görüyoruz. Genel olarak ruh halimizi anlatan bir film” şeklinde konuştu.

ABD’de R-rated (kısıtlı) olarak sınıflandırılan bu filmin, trans konulu olduğu için kısıtlandırıldığına dair dedikodular var.

7) Tangerine

Tamamiyle iPhone’da çekilen bu film, trans seks işçisi olmanın nasıl bir şey olduğuna ışık tutuyor.

Stephan, “Trans bireylerin nasıl fetişleştirildiğine dair bir film daha önceden hiç görmemiştim. Bu yüzden bu film güzel bir noktaya parmak basıyor” diyor.

“Trans bireylerle seks yapmak için onlara iyi davranan insanlara odaklanan bir film daha önceden hiç görmemiştim. Hep transfobiye odaklanan filmler yapılıyordu.”

Cara, “Bu hep var olan bir şeydi ama hiç değinilmiyordu” şeklinde bir ekleme yaptı.

8) Romeos

2011 yapımı Alman bir trajikomedi olan bu film, aynı zamanda gay olan trans bir erkeğin hikayesini anlatıyor. Bu tarz durumları genelde filmlerde pek görmeyiz.

Cara gülerek, “Bütün arkadaşlarım neredeyse bu şekilde” dedi

Filmde, trans karakterin göğüslerini saklamasını, tuvaletleri kullanma maceralarını, hatta takma penisini çıkartıp banyonun kenarına yapıştırmasını bile görüyoruz.

Stephan, “Aman tanrım, tamamıyla beni anlatıyor! şeklinde tepki verdiğim zamanların sayısı gerçekten sayısızdı” dedi.