Disclosure Ekrandaki trans temsili, son yıllarda şaşırtıcı derecede hızlı bir devrim geçirdi. 2021'de, Jen Richards ve Kim Petras gibi yıldızlar yüksek profilli TV şovlarında haklı olarak rol alırken, trans karakterleri oynadıkları için süslenen cis oyunculara yönelik eğilim neyse ki azaldı. Netflix belgeseli Disclosure, geçmiş dönemlerdeki hataları hesaba katan ve geleceğe yönelik beklentileri ortaya koyan …
Trans Oyuncuların ve Yönetmenlerin Yer Aldığı 7 Muhteşem Film
Disclosure
Ekrandaki trans temsili, son yıllarda şaşırtıcı derecede hızlı bir devrim geçirdi. 2021’de, Jen Richards ve Kim Petras gibi yıldızlar yüksek profilli TV şovlarında haklı olarak rol alırken, trans karakterleri oynadıkları için süslenen cis oyunculara yönelik eğilim neyse ki azaldı.
Netflix belgeseli Disclosure, geçmiş dönemlerdeki hataları hesaba katan ve geleceğe yönelik beklentileri ortaya koyan ilerlemeler arasında yer alan bir yapım. Aynı zamanda TV ve filmde pozitif trans temsil için mükemmel bir yol haritası görevi görüyor.
Laverne Cox, Chaz Bono ve diğer birçok trans aktör, yönetmen ve kültürel yorumcu ile röportajlar sunan Disclosure’un yönetmeniyse trans olan Sam Feder.
A Fantastic Woman
Değişimin bir başka sembolü de 2018 En İyi Yabancı Film Oscar’ını kazanan 2017 yapımı A Fantastic Woman. Film, trans bir başrole sahip olup bu ödülü kazanan ilk yapım.
Yıldız Daniela Vega, yaşlı sevgilisi Orlando öldüğünde hayatı alt üst olan ve yetkililer ve ailesinin düşmanca soruşturmalarına yol açan Şilili trans kadın Marina’yı canlandırmasıyla Oscar’ı hak etti.
2018’de Vega, The Guardian’a, filmin toplumda nerede durduğunuzu sorgulamanızı istediğini anlattı. Orlando’nun ailesiyle mi yoksa Marina’yla mı?
“Soruları yanıtlamak yerine, film her şey hakkında sorular sormaya çalışıyor. Hangi bedenlerde yaşayabiliriz ya da yaşayamayız? Hangi aşk hikayeleri geçerli ve hangileri geçerli değil? Neden bazı gruplar diğer grupları normal sınırlar olarak gördükleri sınırların içinde değiller diye eziyorlar?”
Cowboys
Oğullarının trans kimliğiyle hesaplaşmaya başlayan bir aileye bakan modern bir Western filmi, trans olan çocuk yıldız Sasha Knight için büyük şeyler vaat ediyor.
Yönetmen Anna Kerrigan, filmle ilgili olarak “LGBTİ+ festivallerinden ve PFLAG gibi organizasyonlardan çok fazla kurumsal destek aldık, ancak en çok transseksüel çocuklardan ve yetişkinlerden sosyal medyada aldığım kişisel mesajlardan etkileniyorum.” Dedi.
“Cowboys’u izleyen genç bir arkadaşım daha sonra transseksüel olarak açılmak için beni aradı. Günlük olarak hiç konuşmamıştık ve bir süredir birbirimizi görmemiştik, ama bana güvendiği ve beni aradığı gerçeği Cowboys’daki bir şey ve Joe’nun hikayesi ona onu destekleyip anladığımı hissettirmişti… Dürüst olmak gerekirse, bu beni ağlattı.”
“Herkesin deneyimini temsil eden bir filmi asla yapamazsınız, ancak gerçekten birkaç kişiyle bağlantı kuruyorsa, onlara göründüklerini ve duyulduklarını hissettiriyorsa, gerçekten isteyebileceğiniz tek şey bu.”
Cloud Atlas
Disclosure’a göre, eğlencede trans temsili sadece kameranın önünde kimin olduğu değil, arkasında da kimin olduğu ile ilgili. Belki de günümüzde çalışan en ünlü trans yönetmenler Lana ve Lilly Wachowski kardeşler, ve bu kısmen 1999 bilimkurgu klasiği The Matrix ve devam filmleri sayesinde. (Lana, Matrix adlı yaklaşan dördüncü filmin ortak yönetmenliği için geri dönüyor).
Bununla birlikte, filmografilerinin en parlak gizli cevheri Tom Tykwer ile birlikte yönettikleri Bulut Atlası. Film 2012’de gösterime girdikten sonra eleştiriler aldı ve gişede umduğunu bulamadı.
Neredeyse 10 yıl sonra, yeniden değerlendirme yapılması gerekiyor. Şaşırtıcı görseller, Wachowski’lerin alameti farikası olan çok boyutlu hikaye anlatımı ve Tom Hanks, Halle Belly ve Ben Whishaw gibi yıldızlı bir oyuncu kadrosu – sevmeyecek ne var?
Tangerine
Bir iPhone ile çekilen bu son derece cesur, düşük bütçeli drama, yine 2015’te piyasaya sürülen The Danish Girl’den oldukça farklı.
İkincisi dört Oscar ödülü alırken (Alicia Vikander En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu ödülünü kazandı), Tangerine, açık trans yıldızları Kitana Kiki Rodriguez ve Mya Taylor için yapılan kampanyalara rağmen tamamen dışlandı.
Tatlı ve nazik The Danish Girl artık yanlış nedenlerle hatırlanırken, Rodriguez ve Taylor’ın Tangerine’deki muhteşem performansları zamanla daha fazla gündem belirleyici olacak gibi görünüyor.
Bu hızlı gelişen dramada, Los Angeles’ta yaşayan bir seks işçisi ve arkadaşı, aldatan bir erkek arkadaşından intikam alıyor. Hollywood’un arka sokaklarında ve Noel arifesinde.
A Promising Young Woman
Karşımızda yine, sekiz yıl önce Orange Is the New Black’de şöhrete kavuştuğundan beri bir dizi unutulmaz filmde ortaya çıkan Laverne. Bunların arasında 2015 yapımı Grandma ve 2016 yapımı TV filmi The Rocky Horror Picture Show: Let’s Do the Time Warp Again de görülmeye değer.
A Promising Yound Woman, barlarda sarhoş taklidi yaparak onu eve götüren ‘iyi adamların’ gerçekte nasıl canavarlar olduğunu ifşa eden Cassandra (Carey Mulligan) adlı gizemli bir kadını takip ediyor.
Laverne, her ikisinin de çalıştığı kafede Cassandra’nın arkadaşı ve patronu Gail’i canlandırıyor. Laverne’in kendisinin Rafineri29’a söylediği gibi: “Senaryoda Gail’in trans olabileceğini düşündüren hiçbir şey yok. Senaryoda Gail’in Siyah olduğunu gösteren hiçbir şey yok. Bu yüzden yönetmenin bende gördüğü bir şey olduğunu düşünüyorum. Gail olmamı istedi, bunun için minnettarım.”
Strong Island
Netflix, gerçek suç dizileri ve belgesellerinde akıllara durgunluk veren bir repertuara sahip, ancak son derece kişisel Strong Island, yönetmen Yance Ford’u En İyi Belgesel Film dalında Akademi Ödülü kazanan ilk trans kişi yapmasıyla öne çıkıyor.
Belgeselde, Ford, 1992’de kardeşi William Ford Jr’ın silahsızken asla suçlanmayan beyaz bir tamirci tarafından vurularak öldürülmesinini araştırıyor.
Film, gerçeklere soğuk ve sert bir bakış atıyor, ancak duygusallığıyla yüceltiliyor, çünkü Yance ve ailesi ruhlarını çıplak bırakıyor ve 25 yıl önce kaybettikleri bir adama duydukları aşikar keder ve sevgilerini ifade ediyorlar.