Doğu ve batı arasında sıkışmış, daha kendisinin de ne olduğunu bilmeyen; doğunun Avrupası, batının Orta Doğu'su rolünü oynayan garip bir ülke bizimkisi. Her fırsatta, geniş kitlelerin müslüman ve dindar olduğunun vurgulandığı, dolayısıyla her konuya bunun hassasiyetiyle yaklaşılması gerektiğinin haykırıldığı bir toplumda da ister istemez LGBT haklarını konuşmak imkansıza yakın. Ama bakalım ülke tarihinde bunlara rağmen atılmış ne …
Türkiye’de Adım Adım LGBT Hakları
Doğu ve batı arasında sıkışmış, daha kendisinin de ne olduğunu bilmeyen; doğunun Avrupası, batının Orta Doğu’su rolünü oynayan garip bir ülke bizimkisi.
Her fırsatta, geniş kitlelerin müslüman ve dindar olduğunun vurgulandığı, dolayısıyla her konuya bunun hassasiyetiyle yaklaşılması gerektiğinin haykırıldığı bir toplumda da ister istemez LGBT haklarını konuşmak imkansıza yakın. Ama bakalım ülke tarihinde bunlara rağmen atılmış ne gibi adımlar var?
1. Eşcinselliğin Yasallaştırılması – 1858
Daha ortada ne Türkiye var ne cumhuriyet. Yıl 1858, Osmanlı Devleti… Dünyada şuanda bir çok eşcinsel evliliğin serbest olduğu ülkede eşcinsellik ölüm cezasıyla çarptırılırken, Tanzimat döneminin yenilikler furyasıyla gelen bir yasayla, eşcinsellik yasallaştırıldı. Dünya tarihinde bu denli büyük bir imparatorluk ilk defa eşcinselliği tanımıştı.
2. 1951 – Türkiye’nin LGBT sığınmacıları kabul etmesi.
1951 yılında Geneva sözleşmesini imzalayan Türkiye, bu anlaşmayla LGBT sığınmacılarını ülkeye kabul edeceğini onaylamış oluyordu. Anlaşma yapılır yapılmaz Türkiye’ye İran ve Arap ülkelerinden eşcinsel sığınmacı rağbeti yağdı. Çok büyük bir çoğunluğu da kabul edilerek ülkemize sığınmalarına olanak verildi!
3. 1988 Cinsiyet Değişikliğinin Onaylanması
1981 yılında Bülent Ersoy, isminin aynı kalması takdirde cinsiyetini değiştirmek istedi, ama başarısız oldu. Bu başarısızlığın ardından İngiltere’ye giderek cinsiyet değiştirme ameliyatı yaptırdı, ve daha sonrasında 1988 yılında da mahkemeye başvurdu. 1988 yılından beri Transseksüel bireyler cinsiyetlerini resmi bir şekilde değiştirebiliyorlar. 2002 yılına gelindiğinde o yasa biraz modifiye edildi ve çeşitli şartlar getirildi : 18 yaşında olmak, evli olmamak, akıl sağlığı yerinde olmak…
4. 2003 Onur Yürüyüşüne izin verilmesi
1993’te bir grup LGBT birey ve destekçileri onur yürüyüşü düzenlemek istedi ancak Belediye tarafından izin verilmemişti. Yıl 2003’e geldiğinde ise LGBT bireylerin ısrarla süren mücadele sonunda ilk yürüyüş gerçekleşmiş oldu.
5. 2013 İstanbul Onur Yürüyüşü! #NerdesinAşkım?
Türkiye’nin yakın tarihinde önemli bir yer edinen Gezi Parkı Direnişi ile toplumun özellikle de genç kesiminin büyük çoğunluğu LGBT bilinci elde etmiş ve homofobi bu anlamda azalmıştı.
Hemen Gezi Parkı Protestolarının ardından bir tarihe denk gelen onur yürüyüşünde adeta “gezi” esintisi vardı. Yaklaşık 100.000’lik bir katılımla gerçekleştirilen yürüyüş Doğu Avrupa’nın en büyük onur yürüyüşü haline geldi.
Heteroseksüelinden eşcinseline, gencinden yaşlısına, toplumun her kesiminden insan el ele ve kol kola en güzel sloganları haykırıp, en renkli dövizleri taşıyordu!
Ama ne yazık ki, he şeyde olduğu gibi bu konuda da hızla geriye giden ülkemizde, geçen seneki onur yürüyüşüne polis müdahalesi vardı…
Yorumlar
Galipyorumu:
Hollanda ile Türkiye, aynı yüzyılda eşcinselliği suç olmaktan çıkarmasına rağmen iki ülke arasında LGBT hakları açısından dağlar kadar fark var. Peki, bunun sorumlusu kim ? LGBT haklarını engellemeye çalışan siyasetçiler ve kendi haklarını savunmamak için ellerinden geleni ardına koymayan gizli geyler, elbette