Almanya’daki LGBTİ+ ve Göçmenler İçin Özel Park Alanları Oluşturuldu

Almanya’daki bir otoparkta LGBTİ+ bireyler ve göçmen sürücüler için ayrılmış üç “çeşitlilik” alanı bulunuyor.

Hanau şehir merkezinde yer alan yeraltı otoparkındaki boşluklar Hanauer Parkhaus GmbH (HPG) tarafından yapılmıştır. Alanlar, korunmaya ihtiyacı olan insanlara yardım etmek için tasarlanmış.

Bu aşamada yetkililerin alanları kimin kullandığını nasıl izleyeceği belli değil, ancak bir kameranın olduğu söyleniyor.

“Koruma için özel bir ihtiyaç”

HPG’nin denetleme kurulu başkanı ve bir belediye meclis üyesi olan Thomas Morlock, alanların açılışında yaptığı konuşmada, “koruma için özel bir ihtiyaç” hisseden insanların garantili alanlara sahip olma umudunun olduğunu söyledi.

Ayrıca, alanların “çeşitlilik ve hoşgörüyü” teşvik etmek için gökkuşağı şeritleriyle süslendiğini söyledi ve bunların mutlaka “ayrı insan grupları” tarafından kullanılması gerekmediğini de ekledi.

Mayıs ayında Alman polisi, 2020’de bildirilen 782 suç ile LGBTİ+ nefret suçlarında %36’lık bir artış bildirdi. Bu arada, yabancı düşmanı nefret suçları ise %19,1 arttı.

Almanya’nın en büyük LGBTİ+ grubu LSVD’nin sözcüsü Markus Ulrich, Reuters’e verdiği demeçte, artışın insanların olayları polise daha fazla bildirebilecek durumda olmalarının bir sonucu olabileceğini söyledi.

Ulrich, “Kuir insanlar, artık bu olayları polise bildirmek için kendilerini daha güvende hissediyorlar” dedi.

“Geçtiğimiz birkaç yılda, Alman polisi bu suçları kaydetme yöntemlerini geliştirdi ve onları özellikle LGBTİ+ kişilere karşı nefret suçları olarak etiketlemeleri daha olası.”

Geçen yıl Almanya, reşit olmayanlar için dönüşüm terapisini yasakladı ve 2017’de eşcinsel evliliği yasallaştırdı. Ülke ayrıca yakın zamanda, ülkede bir ilk olmak üzere iki trans kadını ulusal Parlamento’ya seçti.

Tessa Ganserer ve Nyke Slawik, Yeşiller partisini temsil ediyor.

Reuters’e göre Ganserer, “Yeşiller için değil, aynı zamanda özgürlük ötesi hareket ve tüm kuir topluluğu için de tarihi bir zafer” derken, Slawik de bunu “tarihi” olarak nitelendirdi.